E-spor veya elektronik spor, birkaç oyuncunun bir hedefe ulaşmak için gerçek zamanlı olarak karşı karşıya geldiği rekabetçi nitelikteki yarışma veya video oyunu turnuvası olarak tanımlanır.Belirli kurallar ve/veya durumlar altında bir amaca ulaşmak için karşı karşıya gelen bir grup oyuncu tarafından oynanır.
Spordan temel farkı, e-spor söz konusu olduğunda, bunun teknolojik ve sanal bir destek aracılığıyla yapılmasıdır. Profesyonel bir e-spor oyuncusu, her gün antrenman yapar. Belirli bir takımla belirli turnuvalarda oynamak ve rekabet etmek için sözleşmeleri vardır. Her e-sporun yılın farklı zamanlarında gerçekleşen kendi yarışmaları olur. Bu nedenle her oyuncunun becerilerini devam ettirmesi önemlidir.
E-spor son yıllarda profesyonel oyuncuların çoğalmasına ek olarak yayın platformları sayesinde daha da popüler hale geldi ancak dünyada birçok video oyunu olmasına rağmen, hepsi e-oyun veya e-spor olarak kabul edilmiyor. Bunun ana nedeni, genellikle iki oyuncu veya takımla karşılaşmayan oyunların rekabet olarak sınıflandırılmamasıdır. Bu nedenle, bu oyunların çoğu e-spor olarak görülmez. Video oyunlarında e-sporlarla ilişkilendirilen en yaygın türler gerçek zamanlı strateji oyunlarıdır. Bu oyunlar kendi dünya şampiyonalarına sahiptir. Tüm bu turnuvalar, fiziksel bir lokasyonda yapılır ve kazananlar için para ödülü vardır.
Rekabet ortamındaki başlangıç, ilk dünya şampiyonasının düzenlendiği 2011'de oldu. O zamandan bu yana dünya çapında farklı ölçeklerde çok sayıda turnuva eklendi.
Bir oyun nasıl e-spor olur?
Bir oyunun e-spor olarak başarılı olmasında çok önemli rol oynayan iki unsur vardır: Zevk ve denge. Birinci unsurun elde edilmesi aslında oldukça basittir çünkü bir oyunu oynamak eğlenceliyse, o zaman izlemesi de zevkli olur ve oyuncular ilgilerini çabuk kaybetmezler. Öte yandan, denge de çok önemlidir çünkü bir oyunda denge olmazsa oyun ilgi çekici olmaz.
E-spor nasıl oluştu?
Bilgisayarda birbirlerine karşı oynayanlar ve takımlar bu sektör için yeni bir şey değil. Belki 30 yılı aşkın bir süredir oyuncular bunu yapıyor. 2000’li yıllarda bilgisayarların daha ulaşılabilir olması ve internetin daha hızlı hale gelmesiyle daha fazla insan kolay bir şekilde bilgisayar oyunlarına katılmaya başladı. Ayrıca dünyanın dört bir yanındaki oyuncularla bağlantı kurmak da daha kolay hale geldi. Böylece insanlar birbirlerine karşı oynayabiliyor ve başkalarını izleyebiliyordu.
İlerleyen yıllarda oyuncular daha da yetenekli hale geldi ve böylece günümüzde milyonlarca hayrana sahip bilgisayar oyunları da organize, rekabetçi ve profesyonel hale geldi. Elbette bilgisayar oyunlarının bir spor olarak görülmesi gerektiği konusunda herkes hemfikir değil. Bazı insanlar sporun fiziksel olarak daha aktif olmayı içermesi gerektiğini düşünüyor ancak diğerleri, fiziksel olarak tenis veya futbol kadar atletik olmasa da içerdiği becerinin bir spor olarak kabul edilebileceğini düşünüyor.
E-sporun geleceği
E-sporun yükselişte olduğuna hiç şüphe yok. Premier Lig futbol takımları gibi geleneksel spor kulüpleri bile yarışmalarda kendilerini temsil etmek için e-spor oyuncuları satın almaya başlıyor. 2016'nın başlarında, Fifa'nın futbol için yaptığı gibi e-spor'un da Dünya E-Spor Birliği adı verilen resmi bir organizasyona kavuşacağı açıklandı. Ardından, İngiltere’nin tamamen e-spora ayrılmış kesintisiz yayın yapan ilk TV kanalını açacağı ortaya çıktı. Heyecan verici değişiklikler gerçekleşiyor ve teknoloji geliştikçe de e-spor büyümeye devam edecek gibi görünüyor.