Gezegenimiz günden güne plastik içinde boğuluyor ve ülkeler plastiğe uygun alternatifler bulmakta zorlanıyor. Nüfusu fazla olan ekonomilerin bu çözümlere diğer ülkelere göre daha fazla ihtiyacı var. Örneğin, plastik tüketiminin yılda milyonlarca tona ulaştığı ve uygun bir şekilde bertaraf edilmeden çoğunun okyanuslarda sona erdiği ve ekosistemin dengesini bozduğu Hindistan'ı ele alabiliriz.
Asya'da muz yaprakları her zaman gıda ambalajı olarak kullanılıyordu ancak çabuk bozuluyorlardı. Artık su giderlerini tıkayan ve okyanusları kirleten plastikler ne yazık ki onları geride bıraktı. Bunun üzerine genç bir Hintli mucit, muz yapraklarını işleyerek özelliklerini üç yıl boyunca koruyabilen bir ambalaj malzemesine dönüştürmeyi başardı. Üstelik bu muz yaprakları mükemmel bir şekilde biyolojik olarak parçalanabiliyor.
Bu oldukça önemli bir gelişme çünkü tek kullanımlık plastikler, yaklaşık 10 dakika boyunca bir amaca hizmet ediyorlar ve daha sonra, çoğu zaman denizlere veya okyanuslara taşınan çöp haline geliyorlar. Dünyadaki plastik ve kâğıdın yarısından fazlası tek kullanımlık ürünler için kullanılıyor. Ayrıca bu plastik salgını küresel ısınmaya da önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Muz yaprağı teknolojisi nedir?
Bir kural olarak, muz yaprakları ve diğer biyomalzemelerin çoğu 3 günlük bir raf ömrüne sahiptir ve daha sonra atık olarak atılırlar. Bu israfa yönelik yaratıcı bir çözüm, Tenith Adithyaa adlı 20 yaşındaki Hintli bir mucit tarafından ortaya kondu. Mucit, muz yaprağı teknolojisi sürecinin, plastiklerin gidişatını tersine çevirmenin bir yolu olduğunu iddia ediyor. Üstelik geçişin bir parçası olarak kullanım başına yalnızca bir sent tüketim maliyeti ayırmak yeterli oluyor.
Bu teknoloji muz yapraklarının fiziksel özelliklerini geliştiriyor, böylece hem plastik hem de kâğıda uygun, biyolojik olarak parçalanabilen bir malzeme alternatifi oluşturuyor. Teknoloji, bitkilerin hücre duvarlarını ve organlarını güçlendirerek yaşlanma sürecini 3 yıla kadar durduruyor. Üstelik güçlendirildikten sonra bu organik malzemeler bardaklara, tabaklara, konilere, zarflara ve kutulara dönüştürülebiliyorlar. Dayanıklılıkları, gerilebilirlikleri ve ezilebilirlikleri artırılmış, korunmuş yapraklar aşırı sıcaklıklara dayanabilir ve orijinal doğalarının izin verdiğinden daha fazla ağırlık tutabilirler.
Muz yaprakları ve modern ihtiyaçlar
Banana Leaf Technology adlı şirketin web sitesinde, "Bu teknoloji, geleneksel uygulamayı modern ihtiyaçlara uyacak şekilde geliştiriyor ve böylece uzun süredir devam eden küresel bir soruna sürdürülebilir bir çevresel çözüm sağlıyor. Yapraklardan yapılan bu işlenmiş biyomateryal, uygulamalarının sınırsız olduğu 30'dan fazla ürüne hizmet ediyor.” şeklinde yazıyor. Şirket, bu malzemenin Birleşmiş Milletler tarafından formüle edilen on yedi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefinden on tanesine hizmet ettiğini belirtmeden de geçmiyor. Bu işlenmiş biyomateryal kimyasal içermiyor, uygun maliyetli, %100 biyolojik olarak parçalanabilir ve doğada çözülmesi en az 1000 yıl süren plastik ürünlerin aksine atıldığında 28 günde doğaya geri dönüyor. Bu, yılda 1 milyar tonu aşan, neredeyse Everest Dağı'na ulaşan çöp yığınlarının sürekli artmasıyla sonuçlanan küresel depolama krizini çözüyor ve 200 milyon kara ve su hayvanının ölümünü önlüyor.
Milyonlarca ağacı kurtarmak için yapılan bu mütevazi girişim, şimdilerde döngüsel ekonomi vaadiyle çevreyi kurtarma yolunda insanlığa bir yol gösteriyor.