Sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Arkadaşlarımızla ve ailemizle bağlantıda kalmak, düşüncelerimizi ve deneyimlerimizi paylaşmak ve çevremizdeki dünya hakkında bilgi edinmek için sürekli sosyal medyayı kullanıyoruz.
Peki sosyal medyanın ruh sağlığımız üzerinde nasıl bir etkisi var, hiç düşündünüz mü?
Karşılaştırma ve yalnızlık
Sosyal medyanın ruh sağlığına olan olumsuz etkilerinin en yaygın olanlarından biri, "karşılaştırma tuzağı" yaratmasıdır. Sürekli olarak diğer insanların görünüşte mükemmel hayatlarıyla ilgili gönderiler gördüğümüzde, kendimizi onlarla karşılaştırmaya ve yetersiz hissetmeye başlarız. Bu hisler de kaygı, depresyon ve düşük benlik saygısı gibi durumlara yol açabilir.
Bir şeyi kaçırma korkusu
Sosyal medyanın ruh sağlığımızı etkilemesinin bir başka yolu da bir şeyleri kaçırma korkusu yani “Fear of missing out” (FOMO) yaratmasıdır. FOMO, özellikle sosyal medya söz konusu olduğunda, heyecan verici veya önemli bir şeyi kaçırdığınıza dair panik duygusudur. FOMO, sosyal medya, akran baskısı ve sürekli uyarılma ihtiyacı gibi bir dizi faktörden kaynaklanabilir. Örneğin; arkadaşlarımızın ve ailemizin geçirdikleri eğlenceli vakitler hakkında gönderiler paylaştıklarını gördüğümüzde, yeterince iyi olmadığımızı veya bir şeyleri kaçırdığımızı hissetmeye başlarız. Kaygı, depresyon ve yalnızlık duygularını tetikleyen FOMO, işinize veya derslerinize odaklanmanızı da zorlaştırabilir.
Benlik saygısı
Sosyal medya, kullanıcıların kendilerini ifade etmeleri ve başkaları tarafından onaylanma arayışında bulunmaları için bir platform sunar. Ancak, bu durum, insanların benlik saygısı üzerinde karmaşık etkiler yaratabilir.
Örneğin, kullanıcılar sosyal medyada beğeni ve takipçi sayılarına odaklanarak kendilerini değerlendirebilirler. Bu durum, kişinin benlik saygısını olumsuz etkileyebilir ve kendini yetersiz hissetmesine yol açabilir. Diğer bir taraftan, kullanıcıların sosyal medyada olumlu geri bildirimler almaları, benlik saygılarını artırabilir. Ancak, bu geri bildirimlerin geçici ve yüzeysel olduğu unutulmamalıdır.
Siber zorbalık
Sosyal medya siber zorbalık için bir platform olarak da kullanılabilir. Siber zorbalık birinin, başka bir kişiye zorbalık yapmak veya taciz etmek için elektronik iletişimi kullanması anlamına gelir. Kaba veya tehdit edici mesajlar göndermek, utanç verici fotoğraflar veya videolar yayınlamak zorbalık kapsamına girer. Tüm bunların sonucu olarak siber zorbalık, kurbanın ruh sağlığı üzerinde yıkıcı bir etki oluşmasını doğurabilir.
Bağımlılık
Sosyal medya bağımlılık yapabilir. Sürekli ekranınıza düşen bildirimlere ve güncellenen akışa direnmek zordur. Sosyal medya bağımlılığıyla mücadele etmek için bazı adımlar atabilirsiniz. Bunlar arasında sosyal medya kullanımının sınırlanması, belirli zaman dilimlerinde sosyal medya kullanmama gibi kuralların belirlenmesi, başka aktivitelere yönelme, gerçek dünya ilişkilerine daha fazla zaman ayırma, sosyal medyada daha gerçekçi beklentilere sahip olma gibi önlemler yer alır.
Uyku sorunları
Sosyal medya ve uyku arasında karmaşık bir ilişki vardır. Sosyal medya, günlük hayatımızın önemli bir parçası haline gelse de aşırı kullanımı uyku düzenini olumsuz etkiler.
Birincil sorun, sosyal medyanın uyku kalitesini olumsuz etkileme potansiyelidir. Sosyal medya platformları, akıllı telefonlar veya diğer cihazlar aracılığıyla sürekli olarak erişilebilir durumdadır. Bu erişim bizi oyalayarak uykuya dalma sürecini etkiler.
Gece geç saatlere kadar sosyal medya kullanmak, beyinde uyarıcı etki yaparak uyku düzenini bozar ve uykuya geçişi zorlaştırır. Ayrıca, sosyal medyada karşılaşılan uyarıcı içerikler, beyindeki stres tepkilerini artırarak uyku kalitesini olumsuz etkiler.
Sosyal medyada ruh sağlığınızı nasıl korursunuz?
Sosyal medyada ruh sağlığınızı korumak için yapabileceğiniz birçok şey var. İşte birkaç ipucu:
-Sosyal medyada geçirilen süreyi sınırlamak önemlidir. Belirli bir zaman dilimi belirleyin ve bu süreyi aşmamaya çalışın.
-Kimi takip ettiğiniz konusunda seçici olun. Sadece kendinizi iyi hissettiren insanları takip edin.
-Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmaktan kaçının. Herkesin hayatının farklı olduğunu ve sosyal medyada gördüklerinizin çoğu zaman tüm hikâyeyi anlatmayacağını unutmayın.
-Sosyal medyada molalar verin. Kendinizi bunalmış hissediyorsanız, birkaç gün hatta birkaç hafta sosyal medyadan uzak durun.
- Sosyal medya iletişimi sanal bir iletişim olabilir ve gerçek ilişkilerin yerini alabilir. Gerçek hayatta insanlarla etkileşime geçmek, yüz yüze sohbetler yapmak ve sosyal destek ağınızı güçlendirmek ruh sağlığınız için önemlidir.