Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi problemlerle karşı karşıya iken sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmek oldukça önemli. Çevreye zarar vermeyen kaynakları tercih etmek ve bu kaynakların kullanımını yaygınlaştırmak hepimizin sorumluluk alanında yer alıyor. Yenilenemeyen enerji kaynaklarının ve fosil yakıtların kullanımının çevre sorunlarına yol açmaları sebebiyle yenilenebilen, tükenmeyen enerji kaynaklarının kullanılmasına ihtiyaç var.
Çeşitli ülkelerde yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım alanının Türkiye’de de artması amacıyla, Yeşil Tarife (YETA) uygulaması başlatılmış durumda. Peki nedir bu Yeşil Tarife? Hep beraber detaylara bakalım…
Yeşil Tarife nedir?
Yeşil Tarife (YETA); Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) bir uygulaması ve elektrik faturalarında uygulanan gönüllülük esasına dayalı bir tarife. Bu tarifeyi kullanmayı tercih eden tüketiciler, kullandıkları elektriği güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidroelektrik enerji, jeotermal, biokütle gibi temiz kaynaklardan kullanmış oluyorlar. Yeşil Tarife uygulamasını kullanan tüketicilerin faturalarında, kullandıkları elektriğin temiz kaynaklardan üretildiğini gösteren bir işaret bulunuyor.
Yeşil Tarife’ye geçiş nasıl oluyor?
Tüketiciler Yeşil Tarife’ye geçmek yani YETA kapsamında enerji kullanmak istiyorlarsa, kendi bölgelerinde faaliyette olan tedarik şirketlerinden, yenilenebilir kaynaklara dair elektrik temin edebiliyorlar ve bu taleplerini yazılı olarak görevli tedarik şirketine iletebiliyorlar. Talepte bulunulan tarihe ait dönemin sonundaki endeks tespitleriyle, çıkarılacak faturayı takip eden ilk fatura döneminde tarife değişikliği gerçekleşmiş oluyor. Bir yıl içinde en fazla iki defa geçiş talebinde bulunulabiliyor.
Yeşil Enerji Tarifesi’ne geçiş yapan tüketiciler EPDK tarafından belirlenen tarife bedeli üzerinden faturalandırılıyorlar ve mevcut tarife ile kıyaslandığında fatura kalemlerinde herhangi bir farklılık olmuyor.
Tüketiciler temiz enerji kullandıklarını nasıl anlayabiliyorlar?
Tüketicilere, kullandıkları enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğinin güvenilir ve şeffaf bir şekilde kanıtlanabilmesi; yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin sertifikasyonunu sağlayan Elektrik Piyasasında Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi (YEK-G Belgesi) ile sağlanıyor. Aslında Yeşil Enerji’nin daha önce tüketicilerin kullanımlarına sunulduğunu fakat elektrik tüketiminde YEK-G Yönetmeliği’nin devreye girmesiyle gerçek anlamda uygulanmaya başladığını söyleyebiliriz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin kullanılması amacıyla hayata geçirilen, tüketilen elektriğin yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini gösteren YETA ve YEK-G uygulamaları ile aynı zamanda; Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’ndaki (YEKDEM) öngörülemeyen yüksek maliyetlerin önüne geçilebiliyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan şirketlere destek olunuyor.
Türkiye’de Yeşil Tarife’nin yaygınlaşması
Çevreye olan hassasiyet her geçen gün artıyor ve yeşil enerji tarifeleri Türkiye’de de tüketicilere sunuluyor. Tüketicilerin tercihlerine bırakılan yeşil enerji tarifeleri gitgide daha popüler hale geliyor. Dolayısıyla tüketicilerin Yeşil Enerji Tarifesi’ne geçme talepleri de artış gösteriyor. Yurt dışında tüketicilerin, elektrik tedarikçisi seçecekleri zaman; kullanacakları elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesini tercih ettikleri görülüyor. Artık ülkemizde de Yeşil Tarife’ye geçilmiş olması, bir yandan enerjide dışa bağımlılığın önüne geçerken bir yandan da doğayı ve gelecek nesilleri korumak adına güzel bir adım olarak karşımıza çıkıyor.