Dünyanın enerji dönüşümü sürecinde, LPG çevre dostu ve ekonomik bir alternatif olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ve dünyada enerji sektöründe önemli bir rol oynayan LPG, ev kullanımlarından otomotiv sektörüne kadar geniş bir yelpazede kullanılmaya devam ediyor.
Bu bölümde, Aygaz’ın 1961’den bu yana süregelen başarı hikayesi ve LPG'nin enerji sektöründeki önemini konuşuyoruz. Aygaz CEO’su Gökhan Tezel, LPG'nin günlük hayattaki yerinden, Türkiye'deki ve dünyadaki çevresel ve ekonomik avantajlarına kadar pek çok konuyu değerlendiriyor. LPG'nin hem temiz enerji kaynağı olarak rolü hem de Aygaz'ın geleceğe yönelik stratejileri hakkında bilgi almak için bu yayını kaçırmayın.
Aygaz’ın yolculuğu
Cüneyt Toros: Yapı kredi ile Geleceği Konuşalım podcast kanalına hoş geldiniz. Yaşamımıza yön veren konuları konuştuğumuz kanalımızda bugün günlük hayatımızda önemli bir yer tutan LPG ve LPG'nin geleceği üzerine sohbet edeceğiz. Dünyada ve Türkiye'de enerji seçenekleri değişirken yaygın LPG kullanımı ve LPG'nin Türkiye ve dünyadaki gelişimi de devam ediyor. Türkiye'de ve dünyada Aygaz 1961 yılından bu yana sektörün öncü şirketi olmayı da sürdürüyor. LPG ve Aygaz'ın yeni stratejileri ile ilgili sorularımızı Aygaz CEO'su Sayın Gökhan Tezel’e soracağız. Gökhan Bey yayınımıza hoş geldiniz. Türkiye'nin belki üretim sektöründeki en eski şirketlerinden birinin başındasınız. Aygaz, çoğumuzun hayatına dokunan bir şirket. Biraz Aygaz'ın 1961 yılında kurulduğu bildiğim kadarıyla sürecinden bugün geldiği noktadan nasıl bir marka yolculuğu var? Ondan bahsederek sohbetimize başlayalım isterseniz.
Gökhan Tezel: Çok teşekkür ederim öncelikle bu nazik davet için. Belirttiğiniz gibi Aygaz Türkiye'nin en eski sanayi kuruluşundan bir tanesi. 1961 yılında rahmetli Vehbi Koç tarafından kurulmuş bir şirket. Vehbi Bey o dönemde Türkiye'deki bir enerji eksikliğini hissediyor. Pişirme ve ısınma amaçlı o dönemde Türkiye'de ağırlıklı olarak iptidai yakıtlar kullanılıyor. Belki İstanbul gibi, Ankara gibi yerlerde çok kısıtlı olsada havagazı kullanılıyor ama onun dışında çok büyük ölçüde, çok iptidai bir şekilde insanlar yemek pişiriyorlar, sularını ısıtıyorlar. O dönemde tüp gaz çözümü fikri aklına geliyor ve bu amaçla Aygaz şirketini kuruyor. İlk başlangıcı Aygaz'ın tüplü gazıyla ve gerçekten Aygaz o dönemde Türkiye'de bir çığır açıyor. Ve en popüler, evlerde kullanılan, pişirme amaçlı enerji kaynağı haline geliyor. Aynı zamanda şofbenlerde kullanılmaya başlıyor. Isıtma amaçlı Aygaz sobaları kullanılmaya başlıyor ve hepimizin bildiği, hayatlarımız çok önemli yer etmiş bir, özellikle bizim kuşak Aygaz, jingleları diyorsunuz, Aygaz araçları dolaşırdı.
Cüneyt Toros: Kesinlikle evet ve ben de 72'liyim. Benim de çocukluğumda, kulağımda hala çalınan o sokakta dolaşan Aygaz kamyonları var, jingleları.
Gökhan Tezel: Aygaz çok gerçekten başarılı oluyor ve ilk günden bu yana da bulunduğu sektörün tartışmasız pazar lideri. Bu çok az markaya kısmet olur. İşler büyüyor, tesis sayısı büyüyor, terminal sayısı büyüyor, yeni gemiler alınıyor ve Aygaz bugünkü bulunduğumuz noktaya geliyor. Yıllar içerisinde Türkiye'de, dünyada olduğu gibi enerji çözümleri konusunda da gelişimler oluyor. Hayatımıza doğal gaz kavramı giriyor. Şehirlerde doğal gaz yayılımı başlıyor. Bu tüplü gazın evsel tüketimini doğal olarak azaltıyor. Bu aşamada Aygaz, otogaz markasını yaratıyor. Türkiye'de o dönemde yeni yeni LPG’li araçlar trafikte çoğalmaya başlıyor. Çünkü biliyorsunuz Türkiye hep, özellikle kişi başı gelire oranlı diğer avrupa ülkelerine göre burada akaryakıt fiyatları oldukça yüksek. Ve kısa zaman içerisinde otogaz işinde de Aygaz yine o çok hızlı büyüyen segmentin lideri haline geliyor.
Bugün geldiğimiz noktada bizim en büyük işimiz otogaz. Otogazda %22 civarında bir pazar payına sahibiz. Burada 80'den fazla lisanslı otogaz satışı yapan şirket var. Bizden sonraki oyunculara baktığımızda burada çok büyük markalar var. Petrol Ofisi, Shell, BP gibi çok büyük markalar var. Fakat bizim pazar payımız bizden sonraki oyuncularla arada çok büyük bir farkla devam ediyor. Oradaki o çok güçlü pazar liderliğimiz devam ediyor. Tüplü gaz evet 1970'li 80'li yıllara göre daralmış olsa da hala çok büyük bir pazar ise sadece çok basit bir rakam vereyim. Türkiye'de 22 milyon civarında hane olduğunu tahmin ediyoruz. Ve bunların hala 5 milyona yakınında tüplü gaz kullanılıyor. Hala baktığınızda doğal gazın çok yaygın kullanıldığı şehir merkezlerinde çok azalmış olsa da kırsal kesimde, küçük yerleşim yerlerinde, yazlık yerlerde hala tüplü gaz üretimi çok yoğun.
Bir de ona alışan bir müşteri kesimi var ki onlar zaten bırakmıyorlar, elektrikliye de geçmiyorlar. Çünkü ateşte yemek pişirmek, elektrikteki yemek pişirme zevkine göre çok daha farklı. Dünyada da böyle esasında doğal gaz Türkiye'de çok hızlı yayıldı. Çünkü devlet tarafından da evsel tüketimi çok tüketi şekilde sübvanse ediliyor. Ama Avrupa'ya baktığımızda Avrupa'da İtalya, Fransa, İspanya gibi gelişmiş ülkelerde tüplü gaz tüketimi bizden çok daha yüksek. Oralarda insanlar yine ateşte yemek pişirmeyi, tüp kullanmayı tercih ediyorlar.
Batı ülkelerinde tüplü gaz kullanımı
Cüneyt Toros: Bunun sebebi nedir bu ilginç bir nokta yani İtalya gibi bizden görece daha gelişmiş batı ülkelerinde? Bunun sebebi nedir? İnsanların alışkanlıklarından vazgeçmemesi mi?
Gökhan Tezel: Ya bir o var. Bizde baktığınızda yeni evlerin çoğunda artık elektrikli ocaklar, fırınlar kullanılıyor. Ama mesela bir İtalyan için ateşte yemek pişirmenin anlamı ateştir. Yani mutfak içinde ateşte yemek pişer. Hiçbir restoranda gidin bakın elektrikli yemek pişirmez. Hepsi alev kullanır. Bizim çok sayıda işyeri müşterimiz var. Onlara tabi büyük tüpler kullanıyoruz. Yani iyi bir makarnayı elektrik ocağında yapamazsınız. Dolayısıyla onlar buradan vazgeçmiyorlar. Tabi oralarda şehirlerin yapısı da çok farklı. Orada biliyorsunuz çok sayıda müstakil ev var. Doğal gaz yaylımın ne kadar genişliği. Tabi oralarda en alternatif, en uygun çözüm LPG.
Ben size daha farklı bir örnek vereyim. Dünyadaki en büyük evsel tüketim LPG açısından Amerika. Amerika'daki evlerin çoğunda hala propan kullanılıyor. Bizim gibi tüp kullanmıyorlar ama bahçelerinde tankları var. Hem evi ısıtıyorlar hem de mutfakta yemek pişiyorlar hem de su ısıtıyorlar. Propan hala Japonya'da çok fena, yoğun kullanılır. Türkiye'de doğal gaz fazla hızlı gelişti. Bu tabi tamamen bir devletin tercihidir. Bu da konforlu. Devlet de bunu sübvanse ettiği için. Sonuçta tüplü gaz tüketimi diğer Avrupa'ya göre daha hızlı burada azaldı. Ama hala çok çok önemli bir pazarımız var. 5 milyon erişim var. Bize bir rakam daha vereyim. Kabaca Aygaz'ın 15 milyon tane envanterinde tüp var. İşin büyüklüğünü size ifade edebilirim.
Günümüzde otogaz kullanımı
Cüneyt Toros: Yüksekmiş rakamlar. Ben biraz geride kaldı eskide kaldı gibi hep algılıyordum. Belki algıda böyle bir şey var ama rakamlara bakınca hala kullanımı bayağı yüksek. Önemli rakamlar bunlar. 5 milyon hane.
Gökhan Tezel: Otogazdan da bahsettim. Onunla ilgili de ben size bir iki rakam vereyim.
Oradaki Türkiye'nin geldiği nokta çok daha çarpıcı ve gerçekten biz LPG sektörü olarak otogaz alanında kaydettiğimiz mesafeden büyük gurur duyuyoruz. Dünyada birçok ülkede otogaz kullanılıyor. Özellikle uzak doğuda çok yaygın çevresel amaçlarla tercih ediliyor. Güney Kore, Japonya gibi çok gelişmiş ülkelerde çok ciddi otogaz kullanımı var. Özellikle ticari araçlarda. Türkiye'de de 4.8 milyon trafiğe kayıtlı LPG'li araç var. Otogaz kullanan araç var. Yani bu çok çok yüksek bir adet. Bu da dünyadaki en büyük araç parkı. Hiçbir ülkede bizden daha fazla otogazlı araç yok. Büyük bir rakam.
Bu tabi nereden kaynaklanıyor? Birincisi otogaz benzine göre özellikle %30 ile %35 civarında bir ekonomi sağlıyor. Daha ekonomik. Türkiye'de çok fazla çevreci özelliğinden bahsetmiyoruz. Ama Avrupa ülkelerinde, İtalya gibi yerlerde de çok kullanılıyor. Ama orada ağırlıklı kullanım sebebi otogazın özellikle dizele göre çok daha çevreci olması. Türkiye'de şu an o kadar ön planda değil. Ama özellikle yüksek kilometre yapan binek araçlarda LPG fakat çok cazip. Bunun bir diğer sebebi de otogazın çok kolay bulunuyor olması.
Yani sadece Aygaz'ın 1700 tane OPEC ile ortak işlettiği, büyük kısmı OPEC ile ortak işlettiği Aygaz marka otogaz satan istasyonu var. Yani Türkiye'nin neresine giderseniz gidin. 10.000'den fazla istasyonda LPG bulma şansınız var. Bu kadar yaygın bulunabilen bir ürün olduğu için dönüşüm sektörü çok gelişmiş. Dünya standardında gayet ekonomik fiyatlarla dönüşüm yapılıyor. Bütün tabi bunları birleştirdiğiniz zaman otogaz çok cazip bir yakıt haline geliyor. Yani artık otogaz Türkiye'de bir alternatif yakıt değil, bir ana yakıt haline geldi.
Aygaz’ın yeni girişimleri
Cüneyt Toros: Gökhan Bey ben şimdi Aygaz'ın sizin bu anlattığınız yolculuğundan baktığım zaman Aygaz piyasa koşulları ya da trendlere göre kendini gerçekten hızlı dönüştürebilen bir şirket olarak görüyorum ben. Ne bileyim işte biraz önce anlattığınız bizim çocukluğumuzda da o tüpün yoğun kullanımından, gerçi hala çok kullanılıyormuş ama eskiden tabi çok daha yüksekti. Orada doğal gazı gelmesiyle şirket kendini bir anda dönüştürerek otogaz tarafında ciddi yatırımlar yaptı. Biraz genlerinde bu dönüşüm motivasyonu var, kasları burada güçlü. Şimdi önümüzdeki dönemde de Aygaz'ın bir dışarıdan bakan biri olarak kargo işine girdiğini görüyorum Aykargo ile. Yeni bir dönüşüm sürecinde misiniz? Planlamalarınız neye göre, neler yapıyorsunuz? Bu konuda da biraz konuşabilir miyiz?
Gökhan Tezel: Tabii. Şimdi LPG işi artık Türkiye'de belli bir büyüklüğe geldi. Ve bizim arzu ettiğimiz büyüme imkanını bize vermiyor. Bütün Koç Grubu şirketlerinde de bu vardır. Bizim genlerimizde de var. Biz her sene işimizi büyütmek isteriz. Daha fazla paydaşlarımıza değer yaratmak isteriz. Tüplü gazın daralmasını büyük ölçüde ifade ettiğimiz gibi otogaz ile telafi ettik. Kârlılığımızı büyük ölçüde yine koruduk ama artık pazar hakikaten bir doygunluğa geldi.
Dolayısıyla pazar payımız da çok yüksek. Her iki segmentte. Bunu da arttırmak çok mümkün değil. Bizim LPG işinin yurtdışında büyütülmesi önümüzdeki bir opsiyon. Madem Türkiye'de bu işi daha fazla büyütemiyoruz. Başka ülkelerde bunu büyütme opsiyonumuz var. Bundan da bahsedeceğim. Bu çalıştığımız bir alan.
Bir diğeri de biz acaba Türkiye'de şirketimizin kaynaklarıyla daha farklı mevcutlar yapabiliriz. 60 yıldan beri biz evlere bir ürün götürüyoruz. Tüplü gaz götürüyoruz ve gerçekten bu işi iyi biliyoruz. Türkiye'de evlere teslim konseptini herhalde başlatan şirketin bir tanesi Aygaz. Bizim en iyi bildiğimiz iş. Biz bunun farkına vardık esasında. Bizim elimizde böyle bir güçlü bir varlığımız var. Aygaz kapıyı çaldığı zaman o kapı açılır. Aygaz güvendir. Aygaz, ev kutsaldır sonuçta. Ama Aygaz dediğiniz zaman Aygaz güvenle kapının açıldığı, Aygaz görevimiz arkadaşımızın mutfağa kadar gidip o tüpü monte edip testini yapıp eski tüplü alıp çıktığı bir modeldir bu. Dolayısıyla bu gerçekten çok önemli bir bizim için varlık, iyi bildiğimiz bir iş. Bunu nasıl geliştiririze kafa yorduk.
Evlere yine dağıtımı yapılan, Türkiye'de biliyorsunuz damacana su işi var. Onu bir denemek istedik. Bir süre hiç bu işe yatırım yapmadan tamamıyla başka şirketlerden dolu damacana alıp bunu dağıtmayı denedik ve baktık ki çok hızlı büyüyor bu iş. Bunun üzerine 2019 yılında kendi fabrikamızı zaten aldık. Uludağ'da Pürsu markamızın üretildiği şu an kendimize ait olan Bursa’daki fabrikamızı aldık. Ve şu an Türkiye'deki en modern su fabrikalarından bir tanesini işletiyoruz. Bir diğer fabrikamız da Nazilli'de. Çok sayıda ilde, 30'dan fazla ilde, 400'den fazla bağıyla şu an Pürsu markasını yaygınlaştırmaya çalışıyoruz ve önemli bir markalardan bir tanesi haline geldi.
Pandemi dönemlerine denk geldiği için çok da fazla marka yatırım yapmıyoruz. Ama şu an hatırı sayıda bir su işi belli bir büyüklüğe geldi ve önümüzdeki dönemde Pürsu’yu çok daha fazla duyacaksanız bu tamamıyla bizim dağıtım kanalının gücüyle oluyor. Şimdi buradaki de başarıyı da görünce kargo işi gündemimize geldi. Bu arada bizim çok da başarılı çalışan bir kurum içi girişimcilik programımız var. Arkadaşlarımız bu platform üzerinden yeni iş fikirlerini getirirler. Bu kapsamda Aygaz'ın mevcut bayi kanalını kullanarak kargo dağıtabileceği fikri geldi bir arkadaşımızdan.
Cüneyt Toros: Bu yani kurum içinden gelen bir fikirdi özetle.
Gökhan Tezel: Bu girişimcilik projesidir bu aynen öyle. Bunu değerlendirdik hakikaten çok bize de hepimize mantıklı geldi ve bunu İstanbul'da bir pilot proje olarak belli sayılı bayi ile denemeye karar verdik. 30 civarında bayi ile iki yıla yakın süre İstanbul'da yine hiç reklam yapmadan belli markaların paketlerini dağıttık ve baktık ki çok iyi sonuç alıyoruz. Bunun üzerine bu işi ticaretleştirmeye karar verdik. Bununla ilgili çalışmalar yaptık. Tabii ki yönetim kurulumuza Koç Holding’e oradaki yetkililerimize, başkanlarımıza bunu anlattık. Onların da onayını aldıktan sonra geçtiğimiz yılın sonunda Aygaz Aykargo şirketimizi kurduk. Şu an yoğun bir şekilde bu şirketi tüm Türkiye'de faaliyete geçmek üzere hazırlıyoruz. Yeni bir ekip kuruyoruz orada. Çok güçlü bir şekilde Aykargo faaliyetlerini bu yıl içerisinde kademeli olarak başlayacak.
Buradaki amacımız bizim yeni nesil bir dağıtım işi kurmak. Tamamıyla ağırlıklı olarak çok hızlı büyüyen e-ticaret odaklı dağıtım yapmak istiyoruz. Çünkü çok hızlı büyüyen bir segment. %30-35 ortalama son 4-5 yıldan beri e-ticaret hacmi Türkiye'de büyüyor. Bu pandemi döneminde bu çok daha yukarılara çıktı. Bunun ben bizim yapımıza çok uygun olduğunu düşünüyorum. Bayilerimiz her tarafta Türkiye'de. Ve tüp dağıtan, su dağıtan bayimizin bu çok isteyerek yapacağı, çok başarılı olacağı bir alan. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz. Hedefimiz aynı bayi yapısını kullanarak mevcut portföyün üzerine bir de kargo işini ilave etmek.
Aykargo’nun faaliyetleri
Cüneyt Toros: Peki biraz projeksiyon sormak istiyorum. Birazdan yurtdışı ile ilgili projeksiyonlarınızla ve hedeflerinize geleceğim ama ne öngörüyorsunuz? Çünkü bu iş çok hızlı büyüyen bir iş. Sizin de söylediğiniz gibi bu kargo işi. Ve Türkiye'de kargo işi, biraz mevcut kargo şirketlerinin çok hazır olmadıkları anladığım kadarıyla bir işti bu e-ticarete. Klasik kargo, lojistik hizmetinden oraya doğru hızlı bir dönüşü oldu. Ancak siz zaten baştan focus olarak daha e-ticaret focus bir kargo şirketi tasarladığınız bildiğim kadarıyla. Ve bunun ileride Aygaz'ın toplam faaliyetler içerisindeki payının nerelere kadar gelmesini öngörüyorsunuz, Gökhan Bey?
Gökhan Tezel: Bunu tabi sadece kargo diye düşünmemek lazım. İlk etapta kargo ile başlayacağız ama esasında evlere teslim yapılabilecek her şeyi bu altyapıda eve bırakabilirsiniz. Bunun içine sizin market alışverişiniz de gelebilir. Zaten suyu bırakıyoruz. Aklınıza ne geliyorsa deterjan da bunun içine gelebilir. Çok çeşitli burada modeller var. Bizim kurmak istediğimiz altyapı esasında gelecekte ki bazı fırsatları da içerecek şekilde kurgulanıyor.
Şimdiden bir rakam söylemek çok zor çünkü Aygaz çok büyük. Aygaz'ın 2020 cirosu aşağı yukarı 10 milyar TL idi. Bu büyüklüğün içerisinde Aykargo ile ilgili işler yüzde şu kadarlık bir pay alır demek çok bu aşamada doğru değil. Ama 60 milyon dolar civarında ilk etapta bir yatırım yapmayı hedefliyoruz. İleriki yıllarda yeni çalışmalar kapsamında bu rakam da yukarı doğru çıkacaktır. Bizim biliyorsunuz Koç Grubu olarak felsefemiz bulunduğumuz her alanda en iyi olmaktır, lider olmaktır. Bu alanda da biz öncü şirketlerden bir tanesi olmayı hedefliyoruz. Çok rakam kısmına şu aşamadan izin verirseniz girmeyeyim.
Aygaz ve yurt dışı hedefleri
Cüneyt Toros: Peki yurt dışı ile ilgili biraz önce biraz girdiniz ama şimdi sizin çok ciddi bir amacınız var bu alanda. Bunu hangi ülkelerde kullanmayı düşünüyorsunuz?
Gökhan Tezel: Gerçekten çok LPG işini iyi bilen bir şirketiz. Dünyada da LPG işinde faaliyet gösteren tüm şirketler gerçekten Aygaz'ı iyi tanırlar. Dünya LPG Birliği'nde çok aktifiz. Dolayısıyla bu güçlü markamızı yurt dışında kullanma potansiyelimiz yüksek. Size şöyle bir örnek vereyim. Aygaz yurt dışında taklit edilen bir marka. Gürcistan'da Aygaz marka bir otografi istasyonu gördük. Bizim markamızı kopyalamışlar. Çin orijinli bir şirket Avustralya'da Aygaz logolu soba satıyor.
Düşünebiliyor musunuz? Çok ilginç. Çin'de üretmişler Avustralya'da Aygaz logolu Aygaz markalı gaz sobaları satıyorlar. LPG dünyasında Aygaz çok iyi bir markaya sahip, çok tanınan bir marka. Ve biz bunu yurt dışında faaliyet göstermeden sağlıyoruz. Aygaz gerçekten bu anlamda çok ilginç bir hikaye sunan bir marka. Şimdi Türkiye'deki bu başarımızı yurt dışında da Türkiye'nin yapısına benzeyen ülkelerde kullanmak istiyoruz. Buradan da neyi kastediyorum? Bizde evlere teslim modeli var. Bu da bizim iyi bildiğimiz bir şey. Ama mesela Avrupa'da genelde tüpler istasyonlardan, marketlerden, müşteriler tarafından alınır. Oradaki kültür bu. Tabii o zaman öyle bir ortamda yarattığınız katma değer daha farklı.
Bizim için önemli olan kültür büyüme potansiyeli olan liberal pazarlar ve Türkiye'ye benzeyen dağıtım modeli olan ülkeler. Böyle baktığımız birçok ülke var. Ama ilk etapta Bangladeş'te yatırım kararı aldık. Bu yılın başında oradaki bir yerel güçlü şirketle bir ortaklık kurduk. LPG şirketinin şu an %50 oradan, Bangladeş'in en güçlü yerel gruplarından, United Grup ile 50-50 bazı bir ortaklığımız var. Bu yılın içinde Aygaz olarak Bangladeş'te ilk tesisimizin inşaatını bitirip LPG satışına başlamayı edebiliyoruz. Orada şu an arkadaşlarımız var. Bizi temsilen çalışıyorlar.
3 tesis kurmayı planlıyoruz. Bangladeş çok ilginç bir ülke. Nüfus olarak Türkiye'nin iki katı. Ancak coğrafi olarak Türkiye'nin beşte biri. Çok yüksek nüfus yoğunluğu var. Yani Türkiye'nin 50-60 yıl önceki pazar özelliklerini taşıyor. Çok büyük oranda katı yakıt kullanılıyor pişirme amaçlı. Dolayısıyla LPG oradaki tüketçilerin hayatlarına çok büyük bir özellikle kırsal kesimde fark yaratacak. Çevresi açılan da devlet de teşvik ediyor. Dolayısıyla yerel ortağımızla beraber çok hızlı büyüyen Bangladeş pazarında kısa zaman içerisinde önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Otogaz konusunda doğru da hedeflerimiz var. Onun dışında özellikle güneydoğu Asya'da LPG çok popüler. Oralarda fırsatlara bakıyoruz. Birçok ülkede şu an iş kovalıyoruz. Ama birinci önceliğimiz Bangladeş'i ayağa kaldırıp istediğimiz…
Cüneyt Toros: Yani Aygaz kamyonlarının jingleları Bangladeş sokaklarında aynı sistem oraya ihraç ediliyor.
Gökhan Tezel: Hedefimiz bire bire o. Dediğim gibi çok benziyor Türkiye'ye oradaki dağıtım yapısı da. Türklere karşı büyük bir sempati var. Türk ürünlerine karşı büyük bir ilgi var. Tabii ki bu da bizim için de son derece pozitif bir bize avantaj yaratıyor. Afrika'da yine çok fırsat var. Tabii bu pandemi döneminde o bölgelerde iş geliştirmek çok kolay değil ama LPG'nin büyüme potansiyeli taşıdığı liberal her pazara arkadaşlarımıza beraber bakıyoruz.
Dünyada LPG piyasasının durumu
Cüneyt Toros: Peki genel olarak baktığınızda biraz dünyaya ve LPG piyasasında ne görüyorsunuz? Nasıl bir gelecek görüyorsunuz? Biraz gelecekle ilgili perspektif alabilir miyiz Gökhan Bey?
Gökhan Tezel: Tabii ki. Şimdi LPG'nin iki tane ayrı kaynağı var. Bir tanesi klasik anlamda. Rafinerilerde akaryakıt işlemirken yan ürün olarak LPG üretilir. Bir diğeri de doğal gaz üretimi sırasında yine propan ve bütan yani LPG üretilir. Bu son yıllarda özellikle kaya gazı kaynaklı doğal gaz üretiminin artmasıyla LPG üretimi de arttı. Tabii LPG üretiminin artması da tüketiminin de artmasına yardımcı oluyor. 330 milyon tonluk bir dünyada LPG üretimi var. 330 milyon ton dediğimiz çok büyük bir rakam.
Türkiye çok önemli bir ülke dünyada LPG tüketiminde. Bizim pazarımız 4.1 milyon ton. Ama dünyadaki toplam üretim ve tüketim 330 milyon ton. Ve bu bir önceki yıla göre de aşağı yukarıda %4 artmış durumda. Yani her yıl %3-4 civarında da LPG tüketimi artıyor. Tabii bütün bu LPG sadece otomobillerde ya da evlerde kullanılmıyor. Çok farklı alanları var. Kimyasal üretimde kullanılıyor ham madde olarak. Onun dışında bu itici gaz özelliği var. Bütün bu spreylerde vesaire yine biliyorsunuz itici gaz olarak LPG kullanılıyor. Alternatif kullanım alanları konusunda LPG şirketleri çok ciddi çalışmalar yapıyor. Birçok şu an dünyada LPG kullanan elektrik üretim santralleri var. Doğalgazın taşınmasının mümkün olmadığı ya da olmadığı yerlerde LPG'den büyük miktarda elektrik üretiliyor. Ticari araçlarda kullanımı konusunda çok ciddi istekler var. Büyük gemilerde LPG tüketimine yönelik çalışmalar var. Yani her alanda esasında çünkü taşınması çok kolay, depolanması çok kolay bir ürün. Dünyada LPG'nin kullanımı günden güne her alanda artıyor.
Cüneyt Toros: Efendim çok keyifli bir sohbetti gerçekten Gökhan Bey. Özellikle Aygaz'ın yeni yolculuğu konusu yurtdışı ve Türkiye'deki yeni gelişimleri konusu. Ben çok teşekkür ediyorum size yayınımıza katıldığınız için bu keyifli sohbette bizimle birlikte olduğunuz için. Umuyorum Aygaz'ı dünyanın çok çeşitli yerlerinde kendi ismiyle görürüz kopyalanmadan. Aslında kopyalanmak da kötü bir şey değil yani bir yandan iyi olduğunuzu da gösteriyor. Çok teşekkür ediyorum Gökhan Bey tekrar.
Gökhan Tezel: Cüneyt Bey ben çok teşekkür ediyorum. Ben de keyifli seyrediyorum yayınlarınızı.
Cüneyt Toros: Çok teşekkürler. İyi çalışmalar diliyorum.