Tarım sektörü, modern yaşamın temel direklerinden biri olarak önemini her geçen gün artırmaktadır. Pandemi dönemi ile tarım, gıda ve sağlık kavramlarının yeniden ön plana çıkması, sektörde yaşanan dönüşümlere dikkat çekmiştir. Tarımın geleceği, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ekseninde şekillenmekte olup, bu değişim süreci, küresel ısınma ve şehirleşme gibi etkenlerle daha da hız kazanmaktadır.
Bu bölümde, tarım sektörünün dijitalleşme ve sürdürülebilirlik süreçleri mercek altına alınıyor. Konuklarımız arasında, sektörde deneyimli isimler yer alıyor ve tarımın geleceğine dair önemli analizler sunuluyor. Özellikle Türk Traktör CEO'su Aykut Özüner, tarımda dijitalleşmenin rolü ve sürdürülebilir tarım uygulamaları üzerine derinlemesine değerlendirmelerde bulunuyor. Bu yayın, dinleyicilere tarım sektöründeki en son trendler ve gelişmeler hakkında kapsamlı bir bilgi sunmayı amaçlıyor.
Cüneyt Toros: Yapı Kredi ile Geleceği Konuşalım podcast kanalına hoş geldiniz. Yaşamımıza yön veren konuları konuştuğumuz kanalımızda bugün tarım ve tarımın geleceği üzerine sohbet edeceğiz. Pandemi dönemiyle birlikte uzun zamandır gündemimizin ilk sıralarından düşmüş olan tarım, gıda ve sağlık kavramları yeniden önem kazandı. Gıda enflasyonuyla toplumun genel kesimlerini etkileyen tarım sektörü küresel ısınma, şehirleşme gibi kavramların etkisiyle çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Dijitalleşmenin de yardımıyla tarımda yaşanan sorunların çözümleri geleceğimizde şekillendiriyor olacak. Biz de bugün tarımın geleceğini sektörün Türkiye'de faaliyet gösteren en eski şirketlerinden Türk Traktör'ün CEO'su Sayın Aykut Özüner ile konuşacağız. Aykut Bey yayınımıza hoş geldiniz. Tarım artık sokaktaki insanın bile gündemine giren ne olacak bu tarımın hali biraz enflasyon boyutuyla tabii son dönemde gündeme girdi. Ama tarım alanlarının daralması ve daha birçok konuda tarımın geleceği Türk insanının da ilgisini çekiyor, endişeleri var bu konuda. İşin tam kalbinde biri olarak siz tarımın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Tarımın geleceği ve mevcut durum
Aykut Özüner: Çok teşekkür ederim. Hep böyle bu tip konular zor sorularla başlıyor basit gibi gözükmekle birlikte. Aslında gerçekten çok derin bir konu. Şimdi son 5 seneye baktığımız zaman tarım artık günlük hayatımızda konuşulan bir konu oldu. Siz de demin altını çizdiniz. Belki gıda enflasyon boyutuyla giriyor gibi gözükmekle birlikte. Son 5 seneye baktığınız zaman birçok bulunduğumuz ortamda ekonomi, politika gibi konular konuşurken artık tarım mutlaka çevremizde bir arkadaşımız bu konuda bir yatırım yapıyor. Çok konuşulan bir konu oldu. Özellikle de bu pandemi süreci, bir de onun altını çizmek istiyorum. Son bir senede bu konuyu da ivmelendirdi, hızlandırdı diyebilirim.
Cüneyt Toros: Evet.
Aykut Özüner: Çünkü bu pandemi hepimize ana ihtiyaçlarımız olan bir sağlık, hep konuşmada önem verdiğimiz ama gerçek hayatta hissetmediğimiz tehditler diyeyim. Yani sağlık konusunun altını çizdi ama hemen onun ardından da ikinci çizdiği konu da sizin söylediğiniz gibi gıda ve tarımdı bu son dönemde. Dolayısıyla hem Türkiye'de hem dünyada tarım çok daha artık günlük hayatta konuşulan bir konu haline geldi. Bunun sebebi de aslında çok önceden başladı. Bunu çeşitli vesilelerle belki takip ediyorduk ama hep böyle konuşulur işte mega trendler, mega değişiklikler. Dünyaya baktığınız zamanki Türkiye de bu bütünün bir parçasını da çok ayrışmıyor dünyadan. İşte mega değişiklikler neler diye baktığınız zaman hızla artan bir şehirleşme var. Bu zaten 10 yıllardır bu şekilde gidiyor. İşte 140 tane 3 milyon üzerinde yerleşim olan şehir var dünyada. Her hafta 1,5 milyon kişi göç ediyor büyük şehirlere. Her hafta 1,5 milyon kişi… Şimdi bir yandan bakıyorsunuz dünya nüfusu hızla artıyor. Önümüzdeki 30 yılda 2 milyar daha nüfus ekleneceği, yaklaşık 10 milyara çıkacağı konuşuluyor dünyada. Dolayısıyla bu böyle hep konuştuğumuz trendler bunlar. Belki bazen bu tek tek konuşuyoruz ama bütün hepsine baktığınız zaman bir yandan şehirleşme, bir yandan iklim değişikliği. Aslında bunların hepsi birbiriyle ilgili konular. Bir yandan çevre kirliliği, bir yandan tarım arazilerinin azalması şehirleşme sebebiyle. Bir yandan tarımla uğraşan kişilerin artık tarımla uğraşmama tercihleri değişen dünyadan dolayı. Açıkçası bütün bu denkleme baktığınız zaman pandemi biraz daha altını çizdi diyorum ama insanlar, bizler de dahil. O yüzden daha çok artık gündemimizde çok daha konuşulmaya başladı. Belki 10 sene önce bu trend olarak konuşuyorduk ama trenddir bu. Bir gün olacak ama biz bunu hissetmiyorduk gibi bakıyorduk belki.
Cüneyt Toros: Uzak geliyordu bize.
Aykut Özüner: Aynen. Bugün artık çok yaklaştığımızı görüyoruz belki. O yüzden de yoğun bir çaba içerisinde hem konuşuyoruz hem de bununla ilgili neler yapabiliriz ona bakıyoruz. Buna baktığınız zaman ortaya çıkan bu kadar insanı beslemek için, bu büyüyen ortamı beslemek için bir yandan da tarım arazileri azalırken aslında tek çare şey gözüküyor. Yani verimlilik, çok genel anlamda sürdürülebilirlik. Nedir bu? Kısıtlı kaynaktan daha çok ürün almamız lazım. Bunu yapmanın bir sürü yöntemi var. Bu yöntemlerle insanlar konuşmaya başladı. Yatay tarım, susuz tarım, dikey tarım… Dolayısıyla çok gündeme hiç konuşmadığımız konular girmeye başladı ve bilgi seviyemiz artmaya başladı. Bundan sonra da bu geçici bir trend gibi görmüyorum bunu ben. Biraz pandemiyle hızlandı diyorum belki ama bunlar sadece hızlandırıcı etkiler, gerçeğe daha yaklaştığımızın altını çizen etkiler diye görüyorum. Her geçen dönem de daha çok konuşulacak.
Tarımda dijitalleşme ve teknolojik yenilikler
Cüneyt Toros: Tam bu noktada geleceğimiz aslında biraz önce söylediğiniz çok güzeldi. Daha önceden de bunu konuşmamız gerekiyordu zaten ama ihtimali biraz daha uzak gelecek olduğu için hani çok fazla umursamıyorduk diyelim. Bütün dünyada insanlar olarak ya da yöneticiler olarak ama şimdi küresel ısınmanın özellikle etkilerini de yani biz şu anda İstanbul'dayız. Yaşıyoruz. Bütün dünya yaşıyor. Kuraklık sorunları ortada. Türkiye ki su zengini bir ülke değil bu arada. Çok verimli toprakları olmasına rağmen. Biz verimlilik derken biraz onu açmak istiyorum. Şimdi dijitalleşme de işin içine girdi. Dijital teknolojiler de kullanılıyor. Nasıl bir yöntem uygulanmalı? Biraz da Türkiye perspektifinden bakabilirsek hem de biz kendi geleceğimizi biraz konuşmuş olalım.
Aykut Özüner: Hem genel bir yorum yapayım hem de belki içinde bulunduğum iş alanıyla ilgili daha spesifik bir yorum da yapabilirim. Aslında bu işte mega değişiklikler diyeyim. Hani trend de demiyorum. Bazıları değişiklikler çünkü. Yani insanoğlu aslında bunları çözmeye çalışırken de en çok güvendiği, en çok kullandığı konu da aslında bu teknoloji ve dijitalleşme. Hani bir yandan da bu zorlukları aslında yine bu trendlerin desteğiyle, yardımıyla aşmaya çalışıyor. Bu aslında iyi bir şey o açıdan baktığınız zaman. Şimdi örnekler de vereceğim tarımda nasıl kullanılıyor bu konular diye. Örnek vermeden önce bir de genel bir yorum yapayım. Bazı sektörler öncü olur. Böyle bir teknolojiyi dijitalleşmeyi ilk orada görürsünüz. Zaten anlamazsınız baştan. Sonra iyice o sektörde anlarsınız. Bazı sektörler de öncü sektörlerin arkasından gelir. Zaten siz o teknolojiyi biliyorsunuzdur ve çok hızlı yayılır. Hani öyle özetle söyleyeyim. Aslında tarım bu açıdan şanslı görüyorum ben yani hem dünyada hem Türkiye'de. Çünkü bizim belki teknoloji ve dijitalleşme anlamında son 10 senede gördüğümüz, kendi yaşadığımız, özel hayatımızda da etkilendiğimiz teknolojiler, bildiğimiz şeyler, öyle diyeyim, çok hızlı tarım içinde de yayılmaya başladı diyebilirim. Neler var? Yani örnek olarak söylüyorum. Ben bunu böyle bir 3 grupta toparlıyorum. Hani tarımda teknoloji, kendi alanımdan baktığım zaman. Bir, internetin yaygınlaşmasıyla diyeyim. Hatta cep telefonunun artık iyice cebimize girmesiyle birlikte hayatımız değişmeye başladı. İnternetin yaygınlaşması tabii tarımda da kullanılmaya başladı. İşte mobil telefonlarda hassas tarım uygulamaları, internet üzerinden veri haritalarını tanımlayabiliyorsunuz, verimlilik analizleri yapabiliyorsunuz gibi. Biz buna daha çok karar verme desteği diyoruz. Veya bir çiftliği veya bir tarım işi yapıyorken, o işi daha iyi yapmanız için karar desteği gibi kullanacağınız teknolojiler diyoruz. İnternetin yaygınlaşmasıyla, cep telefonlarıyla birlikte bu çok hızlı hayatımıza girdi tarım aralığında. Hatta bununla ilgili bizim bir çalışmamız da var. Onu da ileride bahsedebilirim. Diğer konu, yapılan işle ilgili teknolojiler gündeme girmeye başladı. Örneğin işte tarımda ilaçlamayı eskiden farklı bir ekipmanla yapıyordunuz, ataçmanla yapıyordunuz traktörün arkasına bağladığınız. İşte artık ama işte drone'la da ilaçlama, yani işe yönelik. Tarımda yaptığınız bir işe yönelik. O işi daha iyi, daha teknolojik ortamda yapabileceğinizi sağlar. Yeni uygulamalar çıkmaya başladı diyeyim ikinci konu. Üçüncüsü de yine kullanılan ana ekipmanların daha verimli kullanılması. O bizim biraz daha alanımıza giriyor açıkçası. İşte traktörlerin uydu destekli dümenleme sistemiyle kullanılması ki, işte hiç hatta kayma yapmasın. Böylece aynı tarladan hiç kayıp vermeden, daha fazla ekim yapabilirsiniz. Aynı izden devam ederek bir ay sonra aynı yere gübre atabilmelisiniz. Aynı yere ilaç atabilmelisiniz ki, işte veriminizi arttırasınız gibi. Hani üç alanda da tarımda, bu verdiğim örneklerin hiçbiri de biraz önce bahsettim. Yani beş sene sonra gelecek bunlar tarıma diyeceğim örnekler değil. Fiili olarak bugün aslında hatta son beş senede hızla artmaya başlayan, belki birçok alanda gördüğümüz teknolojinin bu alanda uygulamaları olarak adlandırabilirim bu teknoloji kullanımı. Yani özetle herhalde en büyük silah, hani bu kısıtlı alanda daha verimli tarım yapma konusundaki en büyük silah, bilgi, teknoloji, dijitalleşme diye altını çizebilirim. Yani bunun üstesinden de bu silahları kullanarak geleceğiz diye düşünüyorum.
Türk Traktör ve Türkiye’de tarımın mekanizasyon süreci
Cüneyt Toros: Şimdi biraz hani Türk Traktör özenine girmek istiyorum ama, biraz tarihsel perspektifle bunu yapmak istiyorum. Çünkü bu alandaki en eskisi, en eskisi kuruluşlarından biri herhalde Türk tarımını Türk Traktör kadar tanıyan çok az kuruluş vardır. Türkiye'de özel sektör kuruluşu. Hani bizde hep şöyle bir şey söylüyordu Aykut Bey, dijitalleşme öncesinde de ya Türkiye makineleşmede geri kaldı, verimli çalışamıyor, aslında toprakları çok verimli, düzgün kullanamıyor. O yüzden dünyayla hep karşılaştırma rakamları bugün sosyal medyada görebilirsiniz, halen devam ediyor. Dönüm başına verimli değil, çok düşük bir ülke. Hep de klasik Hollanda örneği verilir biliyorsunuz bu alana gelince. Şimdi biz, dijitalleşmeye geçmeden önce makineleşmeyle ilgili süreci tamamladık mı?
Aykut Özüner: Tam tamamladığımızı söyleyemem diye hemen cevap vereyim ama açıklayayım. Bu tip çünkü gelişmelerin yayılması, tamama yayılması vakit alan konular. O yüzden şu anda geçiş dönemindeyiz diyebilirim. Hani özetle kendi değerlendirmeye baktığım zaman. Bunu da şöyle özetleyeyim. Bir yandan baktığınız zaman yine tarımla ilgilenen çiftçilerde, büyük küçük çiftçilerde, hani çok ayırmadan da söylüyorum. Literatürü çok iyi takip eden, en son ürünleri kullanan, işte demin anlattığım tarzdaki teknolojileri kullanan, buna göre verimli üretim yapan, susuz tarım yapan, Türkiye'de de var, dikey tarım çalışmaları yapan, tarımla ilgilenen bir kitle var Türkiye'de. Ve her geçen gün artıyor. Hani bir yandan bu şekilde hızla, biraz önce bahsettiğim, tarımda daha ileri teknolojiyi kullanarak, verimli tarım yapma konusunda, trend koyucular, diyeyim, hani başladı, var ve her geçen gün artıyor. Ama öte yandan sizin de altını çizdiğiniz, Türkiye bir tarım ülkesi gerçekten. Hala gayri safi milli aslıların %6'ya yakını tarımdan geliyor. Hala, her ne kadar şehirleşme de olsa, hala önemli bir nüfus tarımdan geçiniyor. O yüzden büyük bir topluluk, hani bir yandan son derece ileriye doğru Türkiye'yi çeken, bir tarımla uğraşan bir kitle varken, öte yandan da işte hala çok eski traktörleri kullanan, eski ekipmanları kullanan, geriden gelen bir kitle de var. Dolayısıyla, hani sizin sorunuzun cevabı, bir geçiş dönemindeyiz diyebilirim. Sadece bu geçiş dönemi çok hızlı ilerliyor. Belki bu konuşmayı iki sene önce yapsam, size işte vereceğim örnekleri, bugün beş örnek vereceksem belki bir tane verebilirim. Yani her teknolojinin ilerlemesi gibi. Gerçekten çok hızlı ilerlediğini gözlemliyoruz. Bir sebebi de şu, çiftçi profilini de iyi anlamak lazım. Biz belki şeylerde yaşıyoruz, oralardan koptuk gibi hissediyoruz. Çok içinde hissetmediğimiz için, eski tanımlamalarımız var aklımızda. Ama çok da öyle değil. Yani ortalama çiftçi yaşının 53-55 olduğu tahmin ediliyor. Belki 53-55 artık orta yaş diyeyim. Özellikle burada 18-40 yaş arasında genç bir çiftçi grubu var. Bu gruba baktığınız zaman, internet kullanımı, sosyal medyaya erişim, bilgiye erişim oldukça yüksek. Profil de değişiyor. Hatta son yıllarda yine konuşulan tersine göç, henüz başında belki ama onun da buna etkisi var. Dolayısıyla aslında bu genç çiftçi profili tersine göç de bu demin sizin bahsettiğiniz Türkiye bu gelişmenin neresinde, mekanizasyonun neresinde konusunu da çok hızlandırdığını söyleyebilirim.
Tarım teknolojisi kullanımı: Türkiye ve dünya
Cüneyt Toros: Evet. Peki dünyaya baktığınız zaman biraz hani o perspektiften de bakın. Evet bizde bu süreç var. Anladığım kadarıyla bir yandan hızla adapte oluyoruz bu dijitalleşme sürecine ve ona yönelik bir trend oluşmuş durumda. Bir yandan ise hala eski usül devam eden hala Anadolu'da çiftçilerimiz var ama bunlar da dönüşmeye çalışıyorlar diye anlıyorum özetle Türkiye'nin durumunu. Ama dünyada da çünkü bu küresel ısınma ve verimlilik sorunları her ne kadar onlar ileride bile olsa artık oraya da yetmez. Bu durumda ve onlar daha da ileriye gitmek için yeni uygulamalar yapıyorlardır muhtemelen. Dünyadaki trendlere baktığınız zaman nasıl görüyorsunuz?
Aykut Özüner: Şöyle aslında şanslı mıyız şanssız mıyım öyle örnek vereyim. Demin verdiğim örneğe benzer vereceğim. Aslında özellikle şöyle diyelim bir Avrupa ve Amerika değil. Çünkü Hindistan tarafında da ciddi bir tarım şeyi var. Ama genel baktığınız zaman özetle hani sadece son dönem için söylemiyorum teknolojiden önce mekanizasyon konusunda da bizden hep ileride olmuşlar. Yani bizim belki bugün kullandığımız mekanizasyon seviyesi bugün geldiğimiz seviye onlar çok daha önceden gelmiş. Dolayısıyla bizden ilerdeler. Bugün teknoloji konusunda da yine baktığınız zaman demin örnek verdiniz Hollanda diyorsunuz işte diğer batı ülkeleri teknolojiyi dijitalleşmeyi işte sensör kullanımını en iyi yani bizden daha iyi önde kullanıyorlar. Dolayısıyla biz bu açıdan takipçiyiz. Hani iyi mi kötü mü diye özellikle net söyledim ama bir yandan da bizim için de şu avantaj var. Net örneklerle ne yapılabildiğini görüyoruz yani çok hızlı bunu uygulayabiliriz. Yani tekrar keşfetmek gerekmiyor altını çizmek istediğim zaten hani dünyada olan trendleri yapılan uygulamaları trend de demeyeyim bir fiil görüp birebir Türkiye'de yapma şansımız var. Bu da aslında bizim hızlı aradaki farkı hızlı kapama şeyi veriyor. Yine birçok sektör aynen birçok sektörde bunu da gözlemledik. Türkiye gerçekten bazı konularda çok hızlı adaptasyon yeteneği var. Çok hızlı farkı kapatabiliyor. İnanıyorum ki tarım konusu da bu şekilde ilerleyen dönemde gelişecek ki gözlemliyorum da bunu bir örnek daha vereyim. İşte Türkiye'de mesela tarım ekosisteminde birçok girişimciler çıkmaya başladı son dönemde. Start-up'lar kurulmaya başladı. İşte bizler kendi alanımızla ilgili çaba sarf ediyoruz ama bütün bu hani genel baktığım zaman bütün bunların aslında sebebi işte dünyada, Avrupa'da, Amerika'da görülen işte bu ilerlemeleri hızlı bir şekilde Türkiye'ye nasıl uygularım burada da bu konuda bir büyük fırsat var diye daha çok kişi bu konulara ilgi göstermeye başladı. O yüzden ben farkın eskiye göre daha hızlı kapanacağına inanıyorum.
Gıda enflasyonu ve geleceğe yönelik öneriler
Cüneyt Toros: Şimdi biraz Türk Traktör özeline girmek istiyorum ama genelle ilgili son sorumu soracağım. İlk başta konuşmamızın başında belirtmiştim. Yani gıda enflasyonu biliyorsunuz Türkiye'nin temel sorunlarından biri. Bunun çözülmesi için çok çeşitli önlemler alınıyor. Hem ülkeyi yönetenler tarafından sektör kendi içinde tartışıyor ama sonuçta ciddi bir gıda enflasyonuyla karşı karşıyayız. Siz geleceğe baktığınız zaman Türkiye gibi yani toprakları hala verimli olan verimli topraklara sahip olan ama su kıtlığı yaşaması muhtemel bir ülkenin tarımında kısa ve uzun vadede nasıl bir gelişme? Yani biz daha verimli tarım yaparak hem fiyatları düşürebilir hem daha fazla daha verimli üretim yapabilir miyiz? Sizin perspektifinizden, öngörünüzden nasıl gözüküyor Türkiye'nin tarımı?
Aykut Özüner: Özetle Türkiye hala bir tarım ülkesi. Demin siz de altını çizdiniz. Hala çok verimli toprakları var. Tamam su sıkıntısı genel olarak global iklim değiştiğinden su sıkıntısı var. Türkiye'nin de önünde mutlaka zorlukları var. Hani bölgesel baktığınız zaman da zorlukları var. Ben ama hep şöyle örnek vereyim. Yine sizin de konuşurken Hollanda örneğini verdiniz. İşte bazen İsrail örneğini veriliyor. Geçenlerde yine bir toplantıda hani Suudi Arabistan'a biz hep çöl biliriz. Orada bir şey gösterdiler yemyeşil olmuş. Şimdi şuna geleceğim. Hani bizim bu verdiğimiz mesela Hollanda gibi ülkeler, hani daha küçük daha şey ölçekli ülkeler. Dolayısıyla bizim şu anki toprağımız, suyumuz baktığınız zaman aslında birçok ülkeye göre hala çok şanslıyız biz. Öyle görüyorum. Bizim tek yapmamız gereken bunu iyi örnekleri de değerlendirerek çok hızlı geliştirmek. Yani tersten örnek vereyim. Bir de çok kurak bir toprak yapımızın olduğunu düşünseydik. Ekilen arazinin çok azaldığını düşünseydik. Böyle bir ülke olarak bunu yapmak çok çok daha zor olurdu. Yani bizim bazımız temelimiz hala çok kuvvetli. Sadece yapmamız gereken trendleri doğru takip etmek ve bilinçli bir şekilde verimliliği en yüksek seviyeye çıkaracak şekilde tarımı Türkiye'nin genelinde geliştirmek diye öngörüyorum. Dediğim gibi hani hazır zaten hani bazen demin şanslı mıyız şanssız mıyız tartışılır. Keşke biz hep çok ileride olsaydık ve dünya bizi takip etseydi ama bu durumda değilsek de şu anda elimizde hala hazırda gördüğümüz fiili örnekler var yurt dışında. Bunları çok hızlı adapte edebiliriz ve bazı en azından yoğun çaba gösterdiğimiz problemlerin de çok hızlı çözebileceğimizi düşünüyorum.
Türk Traktör’ün rolü ve geleceğe yönelik stratejiler
Cüneyt Toros: Evet bazımız iyi. Anadolu zaten medeniyetlerin beşiği ve gerçekten bunun olma sebebi de verimli topraklar hem geçiş yolu olması sebebiyle biz de bu anlamda çok şanslıyız. Şimdi Türk Traktör'e gelmek istiyorum. Tabi bu topraklarda faaliyet gösteriyorsunuz. Türk Traktör bu anlamda hem hedeflerini merak ediyorum hem stratejilerini merak ediyorum. Tarımda nasıl bir yol izliyor nasıl ürün ve hizmet sunuyor son dönemde?
Aykut Özüner: Şimdi Türk Traktör bende iki sene oldu kasırları ama demin altını çizdiniz 66. yılımızı kutladık biz geçen sene. Gerçekten tarım alanında zaten en eski en köklü kuruluşuz belki de tarımın da dışında genellerseniz de sanayi şirketi olarak en eski sanayi şirketlerinden biriyiz. Türkiye'nin her bölgesine nüfus etmiş büyük bir şirketiz. Bizim stratejimizi şöyle özetleyeyim. Biz kendimizi demin bahsettiğim büyük bir ekosistem tarım. Bunun mekanizasyon, ekipman ve buradaki teknolojiler alanında konumluyoruz. Ve bu alandaki çiftçinin, tarımla uğraşanın verimliliğini en yüksek seviyeye çıkarmak için neler yapmalıyız ona odaklanıyoruz. Ana olarak altını çizmek istediğim konu o. Özellikle hani kendi alanımızı burada odaklamamızın sebebi de demin işte biraz önce de konuştuk. Gerçekten tarım çok geniş bir konu. İklim değişikliğinden su yönetimine kadar gidebilecek çok geniş bir konu. Biz burada odaklanmayı tercih ediyoruz ilk etapta. Bu faaliyetlerimizi de kendi işte müşterimizi bu konuda geliştirmek olarak görüyoruz. Biraz örnekler vereyim. Tabi bu yaptığımız faaliyetler genel tarım alanına da mutlaka etkisi var. Hani alanı buraya odaklamakla birlikte işte tarımla uğraşanın finansal okul yazarlığını da geliştirme gibi örnekler vereceğim birazdan. Aksiyonlarımız da oluyor. Güçlü bir firmayız dedim. Özellikle pazardaki konumumuz yaklaşık her iki traktörden birini biz satıyoruz. Türkiye'de oldukça yüksek bir şey. Bu da tabi bize büyük bir sorumluluk veriyor.
Cüneyt Toros: Çok doğru evet.
Aykut Özüner: Özellikle odaklandığımız konular son yıllarda bir ana ürünümüz traktör. İşte biçer döver de satıyoruz. Son yıllarda iş makinelerine de girdik üretim olarak. Ama ana ürünümüz de bir kere traktörlerde daha çevreci emisyon seviyesi yüksek traktörler üretmeye başladık. İkincisi verimliliği arttırmak için hem ekipmanda hem traktörde teknolojiler, özellikle biraz önce de altını çizdiğim belki yurt dışında olan ama bugüne kadar Türkiye'de olmayan teknolojileri de ulaşılabilir fiyatlarla yaygınlaştırmak istiyoruz. Çünkü esas amaç yaygınlaştırmak. Çok az kullanılan bir teknolojinin katma değeri çok daha kısıtlı kalabiliyor. Ama ne kadar yaygınlaştırırsanız işte tarıma o kadar gelişimini hızlandırabiliyorsunuz. Bir örnek vereyim. İşte geçen sene başlamıştık. Uydu destekli otomatik dümenleme sistemi dediğim. Çok özetle traktörün yönünü çizgisini tamamen uydudan aldığı sinyallerle götürdüğü bir sistem bu. Kullanıcı direksiyonu tutmuyor. Kabaca bunun 300 dönümlük arazilerde %10'a yakın tasarruf sağladığını biliyoruz. Bizim burada yaptığımız işte burada iş birliklerimiz de var. Yurt dışında büyük firmalarla ulaşılabilir fiyatlarla sadece en üst seviyedeki traktörlerde değil orta fiyat bandındaki traktörlerde de bu ürünü çiftçilerle buluşturmaya çalışıyoruz. Özellikle geçen sene ve bu sene bu konuda çok ciddi adım attık. Bir başka örnekle farklı olsun diye özellikle vereyim istedim. İnternet işte her geçen gün yol kullanılıyor. Mobil cebe indik diye konuşuyor. Burada da yine bir buçuk sene oluyor. Mobil bir aplikasyon geliştirdik Tarlam Cepte diye. Bu biraz daha işte bu aslında danışmanlık diyebileceğim boyuta giden bir aplikasyon ama burada zaten çok profesyonel tarımla uğraşanlar zaten bu tip bilgileri takip edebiliyor. Bizim buradaki amacımız tüm bizim müşterimize kullanabileceği bir ürün vermekti. İşte neler var bunun içerisinde tarlanızı tanımlıyorsunuz. İşte meteorolojik bir risk olduğu zaman size erken uyarıyor cep telefonunuzdan. İşte tarlanızın uydu üzerinden görüntülerini belli aralıklarla alıp eğer bir risk durumu varsa bitki sağlığında bir sıkıntı varsa onu renk kodlarıyla bilgilendiriyor. Kuraklık raporu çıkartıyor. Hava iklim koşullarına göre sizin en uygun ilaçlama saatini size önerebiliyor gün içerisinde. Yetiştiricilik tavsiyeleri veriyor bu aplikasyon. Ama dediğim gibi burada altını çizmek istediğim konu. Bunu tarımla uğraşan herkese vermeyi hedefledik ki biraz önce de söylediğiniz köklü bir şirketiz. Aslında danışmanlık yönlendiricilik misyonumuz da olması lazım öyle düşünüyoruz. Yani sadece mekanizasyondaki teknolojiyi yüksek teknoloji kullanmak değil tüketici bilinçlendirme misyonunu da önemli görüyoruz. Dolayısıyla ikinci örneği o yüzden bir mobil aplikasyon olarak vermek istedim. Şimdi onu da geliştiriyoruz mesela bu sene biraz daha örneğin uzmanına sor gibi. Uzman bir ekiple eğer çiftçinin spesifik bir sorusu varsa danışmak istediği hatta videosunu çekip resim atıp uzmanına danışabileceği. Ayrıca finansal okur yazarlık dedim yaptığı üretimin gelir ve maliyetini daha iyi hesaplayabileceği görebileceği bir basit sistem de eklemek istiyoruz bu sene. Bu da işin daha bizim misyonumuz da bilinçlendirme diyeyim. Görevimiz de biraz da çiftçiyi bu konuda geliştirmek.
Kapanış ve teşekkür
Cüneyt Toros: Yani şöyle diyebilir miyiz Aykut Bey yani Türk Traktör 66 yıllık bir üretim şirketi aslında mekanizasyon üzerine üretim yapıyor tarımda ama artık hadi bütün sektörler bu hale gelmeye başladı dönüşüyor. Yani üretim yapan bir şirket aynı zamanda bir teknoloji şirketi gibi kendini konumlayabiliyor ve aynı zamanda bir hizmet şirketine doğru gidiyor. Çünkü uçtan uça bir çözüm sunuyor müşterisine gibi tanımlayabilir miyiz Türk Traktör'de sanki bu evrimi geçiriyor gibi geldi bana sizin söylediklerinizden.
Aykut Özüner: Evet. Aynen bence geçiş dönemindeyiz diyebilirim. Yani biz de hızlı bir bu değişimi ayak uydurmaya çalışıyoruz ve hızla bu geçiş dönemindeyiz ama bizim herkesten daha önde olmamız lazım ki kullanıcımızı daha hızlı bilinçlendirelim. Bizim üzerimizdeki en büyük misyon da telaş da o diyeyim yani açıkçası.
Cüneyt Toros: Evet. Aykut Bey çok keyifli bir sohbet oldu. Çok teşekkür ediyorum size. Özellikle tarımın geleceği ile ilgili ve Türk Traktör'ün Türkiye'nin en eski tarımla ilgili üretim şirketinin nasıl gördüğünü bilmek önemli çünkü Türkiye'de tarım artık daha fazla gündeme gelmek zorunda sizle de konuştuğumuz gibi. Evet. Bir tarım ülkesiyiz ve halen böyle olmaya devam ediyoruz. Çok teşekkür ediyorum yayınımıza katıldığınız için.
Aykut Özüner: Ben çok teşekkür ederim. Yayınlarınızı ilgiyle izliyorum. Daha önceki yayınlarınızda bir baktım kaç tane tarımla da ilgili vardı. Dediğim gibi tarım bundan sonra gündemde kalmaya devam edecek sürekli.
Cüneyt Toros: Çok teşekkürler. Sağ olun.