• Gelecek
  • Bilim
  • Aurora: Kutupların Büyüleyici Işıkları

Aurora: Kutupların Büyüleyici Işıkları

Aurora: Kutupların Büyüleyici Işıkları

Auroralar kuzey yarım kürede “aurora borealis” (kuzey ışıkları), güney yarım kürede ise “aurora australis”(güney ışıkları) şeklinde adlandırılırlar. Aurora, Roma mitolojisinde şafak tanrıçasıdır. Boreas ise Yunan mitolojisinde kuzey rüzgârı tanrısı olarak geçer. Australis latince “güneye ait” anlamına gelir. Bu büyüleyici ışıklara Aurora ismini ilk veren İtalyan bilim insanı Galileo Galilei olsa da Fransa’daki 30.000 yıllık mağara resimlerinde bile auroraların görsel betimlemelerine rastlanmıştır. 

Auroralar nasıl oluşur?

Auroraların oluşumunun ardındaki bilimsel sebepler, 20. yüzyılın başlarına kadar teorize edilmemiştir. İlk bilimsel açıklamalardan birini üreten Norveçli bilim insanı Kristian Birkeland, güneş lekelerinden yayılan elektronların, dünyanın manyetik alanı tarafından kutuplara doğru yönlendirildikten sonra atmosferik ışıkları ürettiğini öne sürmüştür. 20. yüzyıl boyunca yapılan çalışmalar bu teoriyi doğrulamıştır.

Bilimsel araştırmalara göre, auroralar birden fazla faktörün etkisiyle gerçekleşir: Dünyanın atmosferi ile güneşten yayılan yüklü parçacıkların arasındaki etkileşim bu olayın temel sebebidir. Dünyanın manyetik alanının etkisiyle yüklü parçacıklar dünyanın kuzey ve güney noktalarındaki kutuplara doğru çekilir. Bu sırada dünya atmosferindeki gazlar, yüklü parçacıklarla çarpışıp ışık patlamalarına sebep olurlar. Bunun yanı sıra büyük güneş patlamalarının da daha yoğun parçacık salınımına neden olarak “jeomanyetik fırtınalar” yaratıp aurora aktivitesini artırma olasılığı bulunur.

Auroraların renkleri atmosferde bulunan farklı gaz molekülleri ve bu moleküllerin yüksek enerjili parçacıklarla etkileşiminin niteliğine göre değişir: Oksijen genelde yeşil ve kırmızı renk üretirken, nitrojen mavi ve mor auroralara sebep olur. Yeşil en yaygın renktir ve yer seviyesinden yaklaşık 100 kilometre yükseklikte oluşur. Yine bir oksijen etkileşimi olan kırmızı renkler 200 kilometre yükseklikte gerçekleşir. Bazen kırmızı ve mavi ışıkların bileşimi pembe renkli auroralara yol açabilir.

Auroralar nerede izlenir?

Auroralar kuzey ve güney yarım kürede, kutup dairelerinden 2.500 kilometre yarıçapındaki “auroral alan” denilen bölgede gözlenir. Kuzey yarım kürede Norveç’in Tromso kenti bu ışıkların en net görülebildiği yerlerden biri olarak ünlenmiştir. Ayrıca İsveç’teki Lapland bölgesi, İzlanda, Finlandiya’nın Rovaniemi bölgesi, Grönland ve Svalbard adaları da popüler lokasyonlardandır. Güney yarım kürede ise Avustralya’daki Bruny adası, Yeni Zelanda’nın Stewart adası, Tazmanya, Arjantin’deki Ushuaia bölgesi ve Şili’de Punta Arenas auroraları izlemek için geniş fırsatlar sunar. 

Auroralar ne zaman görülür?

Kuzey ışıkları yıl boyunca ortaya çıkabilse de görmek için yılın en iyi zamanı, gökyüzünün kutup ışıklarını görecek kadar karardığı eylül ve nisan ayları arasıdır. Güney yarım kürede ise kış aylarına denk gelen mayıs- ağustos arası aurora australis daha net izlenebilir. En fazla dalgalanma ve desenin oluştuğu saatler olarak akşam saat 9 civarı ve sabaha karşı saat 3 saatleri gösterilir. 

Auroraları izlemek için yapılacak bir yolculuk planında hava tahminleri ve Ay’ın evreleri önemli rol oynar. Dolunayın ışığı auroraların izlenmesini zorlaştıracağından bu evrenin olacağı günler tercih edilmemelidir. Bulutlu ya da fırtınalı hava gibi iklimsel koşullar da aurora görünürlüğünü etkiler. Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi NOAA, Alaska Üniversitesi Fairbanks Jeofizik Enstitüsü ile iş birliği içinde aurora izlemek için en iyi zamanı arayanlar için hem üç günlük hem de 30 dakikalık tahminler sunmaktadır. 

İlginizi Çekebilir

Yükleniyor...
Yükleniyor