Geleneksel mentorluk yukarıdan aşağıya gerçekleşir yani kıdemli liderler ve yöneticiler alt düzeydeki personele rehberlik eder. Şimdi, bu gidişat değişiyor ve genç çalışanlar yöneticilerine öğretiyor.
Yılların deneyimine sahip üst düzey yöneticilerin, genç çalışanlar için değerli tavsiyeleri olabilir ancak genç meslektaşlarının da üst düzey yöneticilere öğretecekleri çok şey var. İlk olarak 1990'larda teknoloji becerilerini paylaşmak için geliştirilen bir teknik olan "tersine mentorluk” tekniğinin arkasındaki fikir budur. Şimdiyse bu uygulama; şirketlerin hibrit çalışma, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi konulardaki zorlukların üstesinden gelmelerine ve nesiller arası ayrımları destekleyen klişeleri ortadan kaldırmalarına yardımcı olacak yeni bir potansiyele sahip.
Tersine mentorluk, geleneksel mentorluğu tersine çevirmek olarak düşünülebilir. Genç nesiller, tüketici tercihlerinden sosyal medya platformlarında yer alan sosyal meselelere ve eşitlikle ilgili değişen tutumlara kadar yöneticilerine öğretmeye yardımcı oluyor. Ayrıca deneyimlerini paylaşıyor, rehberlik ediyor ve tavsiye veriyorlar. Tersine mentorluğun, inovasyonu tetiklemek ve genç çalışanların elde tutulmasını artırmaktan, aralarında onlarca yıl olan çalışanların birbirlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olmaya kadar sayısız faydası var. Şirketlerin mevcut mentorluk programlarının yanı sıra tersine mentorluğu benimsemeleri de mevcut iş dünyasında hız kazanmalarına ve daha da genişlemelerine yardımcı oluyor.
Tersine mentorluk nasıl uygulanır?
Tersine mentorluk, geleneksel yukarıdan aşağıya yaklaşımın yanı sıra aşağıdan yukarıya bir bilgi akışını teşvik ederek, nesiller arası farklar boyunca personeli eşleştirir. Tersine mentorluk, bu rollerin değiştirildiği ve kıdemli çalışanların gençlerden öğrenebileceği bir şeye sahip olduğu bir teknik olarak tanımlanır. Bu ters yaklaşım, genç çalışanın belirli becerileri öğrettiği veya yukarı doğru bilgi paylaştığı tek yönlü bir mentorluk şeklini alabilir veya her iki tarafın da birbirinden bir şeyler öğrenmeye çalıştığı geleneksel mentorluk yapılarının bir parçası olabilir.
Günümüzde teknolojideki kuşaksal nüansların ötesinde, kültürel sorunlar ve çalışma eğilimleri gibi diğer alanlarda da boşluklar devam ediyor. İş yerleri kuşaksal anlamda oldukça geniş bir çalışan dağılımına sahip. Z Kuşağı işgücüne girmeye başladığından bu yana neredeyse dört kuşak birlikte çalışıyor ve bu çok sık görmediğimiz bir olgu. İşte bu yüzden pek çok şirket, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi kültürel değişimleri ele almak için tersine mentorluğa yöneliyor. Özellikle sosyal sorunlar ve işveren değerleri, çalışanlar arasında daha acil ve işten ayrı düşünülemez hale geldikçe, tersine mentorluk iş yerindeki düşünce çeşitliliğini genişletmeye yardımcı oluyor. İş yerinde bu gerçekler ele alınmadığında ise genç çalışanların duyulmayan ve istenmeyen biri gibi hissetmelerine neden oluyor.
İstihdam kaybı
Kurum kültürünün inşa edilme şeklini değiştirmek adına tersine mentorluğu kullanmak için muhtemelen daha uygun bir zaman olmamıştı. İş dünyası, özellikle esnek saatler ve hibrit çalışma çevresinde önemli ölçüde değişiyor. Yöneticiler, istihdam kaybını azaltmak istiyorlarsa, bu konularda yalnızca yukarıdan aşağıya bir yaklaşımla tek taraflı kararlar alamazlar. İşin geleceğini inşa etmek ve çalışan refahını korumak için tüm çalışanları dinlemeleri gerekir.
Tersine mentorluk programları, genç çalışanların ofislerde dinlendiğini ve hoş karşılandığını hissetmesini sağlayarak istihdam kaybının azaltılmasına yardımcı olabilir. Buna göre, genç nesilleri dinleyen ve genç nesillerin önceliklerini daha iyi yansıtan bir iş yeri inşa eden şirketler, genellikle yetenekli Y ve Z Kuşağı personelini elde tutmak için daha iyi bir konumda yer alır. Hâlâ kariyer yollarında ilerlemekte olan genç çalışanlar için önemli olan sadece seslerinin duyulması değil, aynı zamanda iş yerinde desteklendiklerini hissetmeleridir.
Ne olursa olsun, mentorluk ilişkisi iki yönlü bir yol olmalıdır ve her iki taraf arasında bilgi akışı gerçekleşmelidir. Tersine mentorluk, karmaşık modern çalışma zorluklarını ele almak için evrimleşmiş olabilir ancak bu hala eski moda diyebileceğimiz karşılıklı anlayış ve saygıyla ilgilidir.