Sürdürülebilirlik Sohbetleri: Bisiklet Kültürü ve Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik Sohbetleri'nin 6 Temmuz akşamı saat 21.00'de yayınlanan 19. bölümünde bölümünde bisiklet kültürü ve sürdürülebilirlik ilişkisi masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Yekta Kopan'ın üstlendiği programa konuk olan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu'nun fikir annesi Sema Gür, Socrates Dergi Genel Yayın Yönetmeni ve spor yorumcusu Caner Eler ile Cyclist Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Erman Öner, bisiklet dünyasının farklı perspektiflerini izleyicilerle paylaştı; bisikletin ekolojik, ekonomik ve sosyolojik faydalarını farklı açılardan değerlendirdi.

Gelin, bu bilgilendirici sohbetin detaylarına göz atalım.

Bisiklet kültürü nedir?

"Bisiklet bir kültürdür" diyerek söze başlayan Sema Gür, bisiklet kültürünün sadece bir ulaşım aracı olmaktan öte, bir yaşam tarzı olduğunu vurguladı. Gür, bisiklet kültürünün yaygınlaşması için şehirlerin altyapılarının bisiklet dostu hale getirilmesinin önemine dikkat çekti. Özellikle İzmir gibi şehirlerde yerel yönetimlerin bisiklet kullanımını teşvik eden uygulamalarının takdire şayan olduğunu belirten Gür, "İzmir'de gemilere bisikletle binmenin sadece 5 kuruş olması, bisiklet kullanımını özendiren harika bir örnek" dedi.

Programda bisiklet kültürünün edebiyat, sinema gibi farklı alanlardaki yansımaları da konuşuldu. Öner, bisikletin sadece bir ulaşım aracı olmadığını, aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir kültür olduğunu ve bu kültürün farklı sanat dallarında da kendini gösterdiğini ifade etti.

Bisikletin ekonomik ve ekolojik faydaları

Bisikletin ekonomik ve ekolojik faydalarına da geniş yer verilen programda, Eler, bisikletin karbon ayak izini azaltmadaki etkileyici rolüne dikkat çekti. "Bir bisikletle bin kilometre yol yaptığınızda, bisikletin üretim sırasında oluşturduğu karbon ayak izini sıfırlamış oluyorsunuz" diyen Eler, bisikletin sürdürülebilir bir ulaşım aracı olarak önemini vurguladı. Ayrıca, bisikletle ulaşımın sağlık harcamalarını azaltması, işyerlerindeki devamsızlığı düşürmesi gibi ekonomik faydalarından da bahsedildi.

Yayında ayrıca elektrikli bisikletlerin gelecekteki potansiyeli de masaya yatırıldı. Yekta Kopan, şehir yaşamının karbon ayak izine etkisini ve sürdürülebilirliği sadece ekolojik değil, ekonomik yönleriyle de ele almamız gerektiğini vurguladı. İnsanların bisiklet ve raylı taşıma gibi seçeneklere yönelmesiyle otomotiv endüstrisinin dünya ekonomisindeki hâkimiyeti arasındaki dengeyi sorgulayan Kopan, Öner'e "Daha yaşanabilir bir dünyada bisikletin rolü nedir?" sorusunu yöneltti. Öner, elektrikli bisikletlerin ulaşımda ve yaşam biçiminde fark yaratacağını söyleyerek Türkiye'deki fiyat ve ağırlık sorunlarının çözülmesiyle elektrikli bisikletlerin her şehirde daha fazla kullanılacağını ve İstanbul'un yokuş bahanesinin de ortadan kalkacağını belirtti.

Türkiye'de bisiklet kültürü

Türkiye'de bisiklet kültürünün gelişmesi için daha fazla çaba gerektiği konusunda hemfikir olan konuklar, İstanbul gibi büyük şehirlerdeki zorluklara da değindi. Eler, İstanbul'da şehir planlamasında bisiklet yollarına yeterince yer verilmediğini belirtirken, İzmir gibi bazı şehirlerde bisiklet kültürünün daha hızlı geliştiğini ve yerel yönetimlerin bisiklet kullanımını teşvik ettiğini belirtti.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu

Sema Gür'ün öncülüğünde başlayan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu'nun bisiklet kültürünün yayılmasındaki rolü de yayının dikkat çeken başlıklarından biriydi.. Gür, 2013 yılında başladıkları bu etkinlikle kadınları bisiklete binmeye teşvik ettiklerini ve bugün dünya çapında 200 şehirde Süslü Kadınlar Bisiklet Turu düzenlendiğini belirtti. Gür, "Bisikletle Dünyanın içine böyle hop girdim. Bisikletin erkek egemen bir dünyada olduğunu fark ettik ve kadınların bisiklete binmesini teşvik etmek için bu turu başlattık" diyerek bu anlamlı girişimin hikâyesini paylaştı.

Programın sonunda, sürdürülebilir bir dünya için bisikletin merkezde yer alması gerektiği vurgulandı ve bireylerin konfor alanlarından çıkarak bisiklet kullanımını yaygınlaştırması gerektiği ifade edildi. Gür, "Önce rahatsız olun, sonra konfor alanınızdan çıkın. Bisikletle dünyayı değiştirebilirsiniz" diyerek güçlü bir mesaj verdi.

Yekta Kopan, bisikletin ekolojik katkısının tartışılmaz olduğunu ve ekonomik ve sosyolojik katkılarıyla sürdürülebilirliğin üç ayağını oluşturduğunu vurguladı. Bisikletin ekonomik katkısının özellikle otomotiv sektörünü takip edenler tarafından daha iyi anlaşılacağını belirten Kopan, bu konunun başka bir programda daha detaylı tartışılacağını ifade etti. Kopan son olarak Sema Gür'ün Süslü Kadınlar Bisiklet Turu organizasyonunun 18 Eylül'deki İstanbul turuna katılmak istediğini de ekledi.

Bu yayından da edindiğimiz bilgilere göre bisikletin ekolojik, ekonomik ve sosyolojik faydalarını göz önünde bulundurduğumuzda, bisiklet kültürünün yaygınlaşmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Siz de bisikletinizi alın, pedal çevirin ve bu değişimin bir parçası olun!

İlginizi Çekebilir

Yükleniyor...
Yükleniyor