Hangi arabayı kullanacağınızdan, hangi tuvalet kağıdını alacağınıza, ellerinizi, yüzünüzü veya vücudunuzu neyle yıkamaya karar verdiğinize kadar her şeyin, özellikle de günlük yaşam tarzı seçimlerinizin çevresel bir etkisi var. Günlük yaşantımızda sıklıkla kullandığımız sabunun da elbette çevresel bir etkisi bulunuyor.
Kalıp sabunlar, sıvı sabunlar, bulaşık sabunları ve toz çamaşır deterjanları piyasada satılan ürünler arasında yer alıyor ancak insanlar genellikle bu ürünlerin çevresel etkilerini bilmiyor. Sabunun çevreye zararlı olup olmadığını veya hangilerinin daha az zararlı olduğunu merak ediyorsanız, "en yeşil" seçimi belirlemek adına bizimle yolculuğa çıkabilirsiniz…
Sabunun çevresel etkisi
Birçok kişi, sabunun çevresel etkisinin oldukça az, dolayısıyla göz ardı edilebilir olduğuna inanıyor. Bazıları ise, sabunun içeriğini okumanın önemli olduğuna inanıyor.
Aarhus Üniversitesi tarafından yapılan bir basın açıklamasında, yeni bir araştırmanın endişeye mahal olmadığını gösterdiği belirtildi. Bilim adamlarının sabunla ilgili 250'den fazla farklı makaleyi inceledikleri yeni bir çalışmaya göre, sabunun daha önce düşünüldüğü kadar çevreye zararlı olmadığı görülüyor. Bu çalışmada yer alan Aarhus Üniversitesi Çevre Bilimleri Bölümü kıdemli araştırmacısı Hans Sanderson: “Bu, sabun bileşenlerinin en kapsamlı ve kesin çalışması” diyor.
Çalışma, bu kimyasal bileşenlerin doğaya karışmasından çok önce parçalanmak üzere tasarlandıklarını iddia ediyor ancak burada sabunun ambalajı gibi diğer faktörler ön plana çıkıyor. Plastik ambalajlarda satılan sabun, geri dönüştürülebilir kâğıt ambalajlara sarılmış kalıp sabundan daha zararlıdır. Bu nedenle, sürdürülebilir ambalajlı bir sabun seçmek hayati önem taşır. Sabunun kendisinin etkisi neredeyse sıfır olsa da ambalaj ciddi bir fark yaratabilir.
Sıvı sabun ve kalıp sabun: Fark nedir?
Plastik ambalaj endişeleri nedeniyle sıvı sabunun çevre için kalıp sabundan daha zararlı olduğu gibi bir fikir birliği var. Bununla birlikte, sıvı sabunun sodyum lauril sülfat (SLS), koku ve boya gibi bileşenler içerebildiğini, çevrede düşük ila orta derecede su toksisitesine ve ayrıca insanlarda olumsuz dermal etkilere neden olabileceğini de unutmamak gerekiyor.
Sıvı sabundan 10 kat daha az çevresel etkiye sahip olan kalıp sabun, genellikle en sürdürülebilir sabun seçeneği olarak kabul ediliyor. Sıvı sabuna göre yüzde 30 daha az su kullanılması ve daha yeşil bir üretim sürecine sahip olmasının yanı sıra, ambalajları genellikle karton veya kâğıttan oluşuyor. Henüz kalıp sabuna geçiş yapmadıysanız şimdi tam zamanı olabilir.
Çamaşır deterjanları ve sabunları
Çamaşır deterjanı bileşenlerinin çoğu toksik kimyasallar olduğu için bu deterjanların doğaya zararlı olduğu kanıtlanmıştır ve bunu artık çoğumuz biliyoruz. Deterjanlar doğada tamamen parçalanmazlar. Su kaynaklarına karışarak nehirleri ve denizleri kadmiyum ve arsenik gibi zehirli ağır metallerle kirletirler.
Çamaşır deterjanı içeriğindeki kimyasallar, çamaşır makinesinden atık sulara karışır ve doğru şekilde arıtılmazsa toprağa ve su kanallarına karışır. Bileşenlerde kadmiyum ve arsenik gibi zehirli ağır metaller yer alıyorsa, bu zararlı kimyasalların çevreye karışması da muhtemeldir. Bu nedenle, organik çamaşır sabunlarını denemek isteyebilirsiniz.