Bugün içinde yaşadığımız teknoloji odaklı dünyada neredeyse her şey dijitalleşiyor. E-postalarımızı kontrol etmek için bilgisayarları, iletişim kurmak için akıllı telefonlarımızı ve birbirimize fotoğraf ve video göndermek için sosyal medyayı kullanıyoruz.
Her şey gibi sanat da dijitalleşmeye başladı. Genç nesiller dijital sanatla büyüyor, ancak dijital sanat birçoğumuz için hala çok yeni bir kavram. Dijital sanatın ne olduğunu, onu yaratmaya nasıl başlayabileceğinizi ve gezegeni tehdit eden bir kavram olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız, yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Dijital sanat nedir?
Bir zamanlar bilgisayar sanatı veya yeni medya sanatı olarak adlandırılan dijital sanat, yazılımlar, bilgisayarlar veya diğer elektronik cihazlar kullanılarak yapılan sanatı ifade ediyor. Animasyonlar, fotoğraflar, illüstrasyonlar, videolar, dijital tablolar ve benzeri dijital ortamda üretilen veya yapılan her şey dijital sanat olarak sınıflandırılabilir.
Dijital sanat gerçek sanat mıdır?
Dijital sanatın gerçek sanat olarak sayılıp sayılmayacağı konusunda çok fazla tartışma ve farklı görüşler var. Gerçek derken, fiziksel araçlar kullanılarak yapılan bir nihai üründen bahsediliyorsa o zaman cevap hayır olacaktır.
Ancak dijital sanata aynı zamanda gerçek sanat da denilebilir çünkü geleneksel sanatın ihtiyaç duyduğu yaratıcı tekniklerin ve becerilerin aşağı yukarı aynısını gerektirir. Sanat sanattır ve sanatın temel amacı, kullanılan araç ne olursa olsun sanatçının duygularını ifade etmektir.
Kaliteli dijital sanat yapmak, diğer geleneksel sanat eserleriyle aynı miktarda beceri, yetenek, özgünlük, bilgi ve çaba gerektirir. Bu nedenle, dijital sanatın “gerçek” sanat olarak adlandırılabileceğini söylemek doğru olur.
Dijital sanat ne için kullanılır?
Dijital sanatın sayısız uygulaması ve kullanımı vardır, ancak en yaygın olarak ticari ortamlarda kullanılır. Bunlar, medya reklamlarını ve filmlerde, video oyunlarında vb. görsel grafik efektleri ve animasyonlar üretmeyi içerir. Dijital sanatı yayınlamanın, paylaşmanın ve satmanın kolaylığı, dünyanın her yerindeki dijital sanatçılar için birçok yeni iş ve kariyer olanağı sağlamıştır.
NFT'ler veya değiştirilemez tokenler orijinal, benzersiz dijital koleksiyonlardır. Blok zinciri olarak bilinen bir dijital defterde depolanan benzersiz bir kod dizisine sahipler ve değerleri talebe bağlı olarak dalgalanıyor. NFT'ler, önemli miktarda para kazanma, tüm dünyada daha geniş bir kitleye ulaşma ve dijital bir dosyayı bir yaratıcıya bağlayarak özgünlük sağlama fırsatı sunuyor.
Ancak son zamanlarda bazı sanatçılar bu dijital ortamın çevresel maliyetleriyle boğuşmaya başladı. Herhangi bir seyahat içermeyen ve çoğunlukla dijital bir dağıtım olan bu yeni model, sanatçılar için sürdürülebilir bir uygulama olma potansiyeline sahip gibi görünüyor ta ki mevcut blok zincirinin çevresel etkilerinin büyüklüğü anlaşılana kadar… Bitcoin ve Ethereum gibi kripto para birimleri tarafından kullanılan blok zinciri teknolojisi çok fazla enerji gerektiriyor ve büyük miktarda sera gazı üretiyor.
Blok zincirinde bir sanat eserinin resmi sahibi olmak için, madencilik olarak bilinen süreçte karmaşık işlemleri yapabilmek için fahiş miktarda bilgi işlem gücü ve enerjisi kullanılıyor. NFT'leri barındıran açık kaynaklı bir blok zinciri olan Ethereum, bu dijital varlıkları oluşturmak için kasıtlı olarak verimsiz bir "iş kanıtı" yani “proof of work” (PoW) yöntemini kullanıyor. Kripto para biriminin fiyatı arttıkça ve daha fazla bilgisayar onları çözmeye çalıştıkça bu bulmacaları çözmek daha da zorlaşıyor. Buna yetişmek için de daha fazla bilgisayar gücü, daha büyük depolar ve daha güçlü soğutma üniteleri gerekiyor ve katlanarak artan bir karbon ayak izine yol açan sürekli bir döngü yaratılıyor.
Daha sürdürülebilir bir seçenek
Neyse ki dijital sanatçılar, NFT'leri daha sürdürülebilir hale getirme sorumluluğunu üstleniyor. Geçtiğimiz günlerde PoW sistemlerinden %99 daha fazla enerji verimli olduğunu iddia edilen bir NFT koleksiyonu başlatıldı çünkü PoW zincirleri en büyük sorunlardan biri ve birçok sanatçı Ethereum'a alternatifler hakkında farkındalık yaratmak için çalışıyor.
Birkaç yıl önce ise Ethereum, PoW modelinden, kullanıcıları halihazırda sahip oldukları kripto para birimine göre ödüllendiren ve hesaplama çabalarını azaltan "hisse ispatı" yani “proof of stake” (PoS) adlı bir alternatife geçeceğini duyurdu. Ancak bu değişiklik henüz gerçekleşmedi ve tüm dünya bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merak ediyor.