Hızla değişen ve gelişen dünyamızda, yeni iş normallerinin gerçekleri, değişen iş gücü ve gelişen pazarlarla birlikte kapsayıcılık kavramı da ön plana çıkıyor. Kapsayıcı bir şirket oluşturmak, yapılacak doğru şey olmasının ötesinde, iş sonuçlarını da önemli ölçüde iyileştirebilir.
İnovasyon, çalışanları elde tutma, kâr ve uzun vadede büyüme gibi birçok olumlu sonuçlara kapsayıcı bir kültürü benimseyerek ulaşılabilir. Gelin, iş hayatındaki kapsayıcılığın temel parametrelerine birlikte göz atalım.
Kapsayıcılık nedir?
Kapsayıcılık genellikle çeşitlilik ile anılan bir kavram. Çeşitlilik çalışanların sahip olduğu; cinsiyet, din, ırk, yaş gibi özelliklerinin, tecrübe ve eğitim konularındaki farklılıklarının iş yerinde bir ayrıma yol açmaması gerektiğini kabul edip bunu uygulamaktır.
Kapsayıcı bir kültür ise, seviye ne olursa olsun, tüm çalışanlar için bir aidiyet duygusu yaratmak anlamına gelir. Daha spesifik olarak, bir şirketin herkesi o iş yerine entegre etmek için uyguladığı politika ve prosedürlerdir. Çalışanların farklı özelliklerine bakılmadan herkes eşit değeri ve saygıyı görür. Kapsayıcılık herkese daha rahat bir ortam yaratır, fikirlerini ve düşüncelerini paylaşmaları için herkese eşit ortam sağlar.
Kapsayıcılığın önemi
Çeşitlilik bir iş hayatı için oldukça önemli. Ancak kapsayıcılığın olmadığı bir yerde, insanlar dahil olduklarını hissetmedikçe, çeşitliliğin getirdiği değerlerden gerçekten yararlanılamıyor. Bu yüzden kapsayıcılık yaklaşımını benimsemek, bu kavramı ciddiye almak ve anlaşılmasını sağlamak ön plana çıkıyor. Güçlü bir kapsayıcılık stratejisi en iyi yetenekleri şirkete çekmeyi ve yenilikçi sonuçlar elde etmeyi sağlayabilir.
Kapsayıcılığın temelleri
Çeşitli ve kapsayıcı şirketler yenilikçi sonuçlar doğurur. Kapsayıcılık; çalışanlar, yöneticiler, liderler ve ekipler arasındaki günlük etkileşimler etrafında döner. Gerçek bir etki yaratmak, çalışanlarınıza ve kapsayıcı bir çalışma ortamına sürekli bağlılık göstermek için, kuruluşunuzdaki iş dinamiklerinizi anlamak önemli.
Herkes için bir aidiyet duygusu oluşturmak
Her bireyin en iyi benliğini ortaya çıkarabilmesi için öncelikle bir aidiyet duygusu oluşturulması gerekiyor. Kendiniz olabileceğinizi hissettiren bir organizasyon veya bir grup insanla bağlantıya sahip olmak, yalnızca iş yerinde daha fazla katılım ve yaratıcılıkla sonuçlanmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik bir ihtiyaçtır. Bir çalışanın şirketiyle olan bağlantı duygusu, aidiyet üzerine kuruludur. Sizi tanıyan ve değer veren bir ortamın parçası olduğunuz hissi kapsayıcılığın temellerindendir.
Bir sese sahip olmak
Çalışanların bir sese sahip olduğunu hissetmesi, fikirlerini başkalarıyla paylaşma olasılığını yükseltecektir. Bu sayede yeni fikirler ve düşünceler ile problem çözme süreci hızlanabilir. Ekip üyelerinden gelen farklı bakış açıları, bir sorunu tüm açılardan görmenin ve en iyi çözümü bulmanın iyi bir yoludur.
Uygunluğu unutup bireylerin gelişmesine yardımcı olmaya odaklanmak
Toplumdaki normlar, güç yapıları ve eşitsizlikler bir organizasyona kolayca yerleştirilebilir. Her bireyin tam potansiyeline katkıda bulunabileceği bir kültür yaratmak, kuruluşunuzdaki sistemleri ve süreçleri araştırmak, hassas noktaları ve kör noktaları ortaya çıkarmayı ve ardından bunları yeniden tasarlamanın yollarını bulmayı gerektirir.
Çalışan sadakati
Kapsayıcılık politikaları çalışanları cezbetmek, elde tutmak ve dahil etmek için hayati öneme sahiptir. Bir çalışan veya bir aday, bir iş yerini ayrıştırıcı olarak algılarlarsa bu çalışma ortamında devam etme ya da bu ortama katılma olasılıkları daha düşük olacaktır. Kapsayıcılık konusunda kararlı olan bir şirketin çalışanları, o şirketin hedeflerine ulaşması için elinden gelenin en iyisini yapacaktır.
Sevinci ve bağlantıyı en üst düzeye çıkarıp, korkuyu en aza indirmek
İnsanlar, inançlarına meydan okunduğunda korku ve güvensizlik ile tepki vermeye hazırdır. Korku güçlü bir motive edici olsa da daha kapsayıcı bir iş yeri yaratmak için istenen etkinin tam tersi olarak insanların bakış açılarını daraltmaya teşvik eder. Zorlukları bir olasılık merceğiyle çerçevelemenin yollarını bulmak olumlu değişim için daha büyük bir potansiyel yaratır.