Yeni bir tür olan enjekte edilebilir biyosensörler, bir gün düşüncelerinizi okuyabilir veya zihniniz aracılığı ile iletişim kurmanıza izin verebilirler. NeuroSWARM3'ün arkasındaki araştırmacılar, tek bir viral partikül boyutundaki altın kaplama nanosensörlerinin kan dolaşımından geçebileceğini ve kan-beyin bariyerini aşabileceğini söylüyorlar. Beynin içine girdiklerinde, bir tür anten gibi hareket edecekler ve sinirsel aktiviteyi kablosuz olarak harici bir cihaza gönderilebilecek optik sinyallere dönüştürecekler.
Peki bu nanosensörler bize tam olarak ne vadediyor ve nasıl çalışıyorlar? Detaylar sizler için hazırladığımız yazımızda yer alıyor.
Zihin okuyabilecek nanosensörler
California Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, kısa vadede bilim insanlarının insan bilişinin gizemlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceğine inanıyorlar. Uzun vadede ise insanın zihniyle iletişim kurmasını içeriyor. Hatta insan zihniyle harici cihazları kontrol etmenin yanı sıra nörolojik hastalıkları invaziv prosedürler olmadan izleme yeteneği de bu teknolojinin bir parçası.
Bu, NeuroSWARM3 adı verilen yeni bir tür enjeksiyon biyosensörünün keşfiyle yapılabilir. Bu aracın bir gün insan zihnini okuyabileceğine veya insanların sadece zihinleriyle diğer insanlarla iletişim kurmalarını sağlayabileceğine inanılıyor. Bu bir tür telepati, duyuları kullanmadan başkalarıyla iletişim kurma veya bilgi alışverişinde bulunma yeteneği olarak da adlandırılıyor.
NeuroSWARM3, yüksek hassasiyetli beyin-makine arabirimi için düşünceleri (beyin sinyallerini) uzaktan ölçülebilir sinyallere dönüştürebilir. Fiziksel engelli insanların dış dünya ile etkili bir şekilde etkileşime girmelerini ve vücudun sınırlamalarının üstesinden gelmek için giyilebilir dış iskelet teknolojisini kontrol etmelerini sağlayabilir. Ayrıca nörolojik hastalıkların erken belirtilerini de yakalayabilir.
Nasıl çalışıyor?
Bu teknoloji, nöronların birbirine bilgi göndermek için kullandığı elektrik sinyallerini kullanarak çalışıyor. Bu, insanlar hareket etmek ve düşünmek de dahil olmak üzere herhangi bir şey yaptığında gerçekleşen bir olay. NeuroSWARM3, bu elektriksel aktiviteyi izlemenin yeni bir yolu.
Teknolojinin nano ölçekte çalışması, onu olağanüstü yapan şeylerden biri. Küçük boyutlarına rağmen, her nanosensör parçacığı, kablosuz güç aktarımını, sinir sinyallerinin elektronik çevirisini ve bu sinyallerin yayınlanmasını içeriyor. Nörosensör kan-beyin bariyerini geçebildiğinden bu, doğrudan kan dolaşımına enjekte edilebileceği anlamına geliyor.
Bu yaklaşım, elektrik sinyallerini optik sinyallere dönüştüren ve beyin aktivitesinin vücudun dışından bir optik dedektörle izlenmesine izin vermek üzere tasarlanmış elektroplazmonik nanopartiküllerin beynin içine sokulması ile gerçekleşiyor. Nanosensörler beynin içerisine bir kez girdiğinde elektrik alanındaki değişikliklere karşı oldukça hassas olarak çalışıyorlar.
Araştırmacılar bu teknolojinin henüz başlangıç aşamasında olduğunu belirtiyor. Hayvanlar veya insanlar üzerinde de bir test yapılmadığına dikkat çekiyorlar. Ancak başlamak üzere iyi bir temele sahip oldukları fikrindeler.
Nöron sinyallerini okumak yeni bir teknoloji değil. Bunun üzerine çalışan ve sinyalleri okumayı başaran şirketler var. Ancak bunun gibi serbest çalışan sensörler ile tespit etme yeteneği ve özellikle zihin okuma ve zihin aracılığı ile iletişim kurma yeteneğini kablosuz bir şekilde gerçekleştirmek etkileyici bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Eğer testler olumlu sonuçlar verirse sinirbilimsel araştırmalar çok daha kolay bir hale gelebilir ve bize farklı yetenekler kazandırabilir.